Dişi bir panter gibi üzerime atlayan küçük yılanın elinde ne yapacağını merak oyalanmıştım ancak işin ucu silah çekmeye kadar gidince durum daha vahim bir hal aldı. Takımın yerinde çıkmaması gerektiğini daha bilmeyen çömezin önünde ergen gibi .. çekemeyeceğimin de daha farkında değildi. Koca adam ... oynamazdı. Karnını doyurur masadan kalkardı. Diğer lavukların fantezi peşinde koştuğunu duymuştum ama ben yemeğimi az pişmiş sulu sulu mideye indirmeyi severdim. Tıpkı küçük yılanın parmaklarına bulaşan ıslaklık ve kan gibi... “İndirin!” diye bir kez daha kusursuzca tuttuğu tüfeğiyle bağırdı küçük yılan. “Ben oyun oynamam küçük yılan.” diyerek üzerine doğru yürümeye başladım. Tetikte duran parmağı kıpırdadı ama basmadı. Hayatta sıkamazdı. Botlarım kara gömüldü durdu yakla

