Ecrin Ergani Bizi attığı ateşin farkında olmayan adama bakmayı sürdürdüm. Bacaklarımın arasını avuçlayıp kabaca ovalaması bir şeylerin içimde çekilmesine neden oluyordu olmasına zihnim neyin ne olduğunu anlayacak kadar hala berraktı. Yalnız Soylu yüzbaşının ateş çemberi kehribarları ateş üstündeki altın kadar akıcı ve cezbediciydi. Güneşin olmadığı yerde gözleri yeterdi. Gözleri o kadar parlaktı... “Eğer evet dersem gitmeme izin verecek misiniz?” diye yavaşça feda ettiğim kelimeleri döktüm. Bacaklarımın arasındaki eli dondu. Bakışlarındaki hayvani isteğin önüne çelikten bir perde çekildi. Bu adamı anlamak her geçen saniye güçleşiyordu. Evinden çıkıp gitmem neden sorun olmuştu? Giderek kafam karışmaya başlamıştı. Almak istediği intikamdan başka ne almak istiyordu b

