Kışlanın arka bahçesinde gece vakti usul usul yağan karın altında elimde dolu silahla tuttuğum nöbetin ikinci saatinde karnımdaki keskin acıyla gözlerimi anlık yumup açtım. Şu beş gün kabusum olacaktı. Regliyken soğuk havada nöbet tutmak tam da benim gibi bir kızın başına gelebilirdi. Elimi neye atsam uğursuzluğum bulaşır başıma dert açardım. Neden böyle olduğunu biliyordum. Suçlu ve günahkardım. Ve nasıl arınacağımı da belliydi. Yaktığım ciğerlere su serpecektim. Yanında dikildiğim elektrik direğinden yayılan turuncu ışığın altında karanlık ormana bakarken burnumdan soluklanmaya çalıştım. İki saat.. İki saat daha dişimi sıkmama gerekecekti. Etrafımda birilerin olup olmadığını kontrol etmek için omzumun üzerinden baktım kısa bir an. Kimseler yoktu. Kar geçtiğim yoldaki izleri

