“Seviştik.” dedim buz gibi Ankara havasında yanıp köle dönmesi için.
Ben de onunla birlikte yanacaktım ama değerdi. Kendince abisinin intikamını almak istemiş sessiz kalmıştım ama gururumu ezmesine dayanamıyordum. Gururumla taşıdığım üniformama edilmiş gibi inciniyor sözlerinin altında ezilmeye dayanamıyordum.
Soylu yüzbaşının suratı şekil değiştirdi. Ölüm kadar kadar soğuk yüzü cehennem ateşi kadar sıcak gözleri... Hava ağırlaştı ve öfkesine teslim olur olmaz pençesini boğazıma geçirdi. Nefesimi tek bir hareketle kesip ciğerlerimi gözlerimin içine acımasızca bakarak yaktı.
“Sevişmenin ne demek olduğunu biliyor musun sen?” diye delirmiş gibi yüzüme mırıldandı. “Ha? Anlat bana!”
Boğazımın acısını geçtim nefes alamıyordum. Tutuşuyla ciğerlerimdeki hava bile çürüyordu. E
