Alparslan gidince bir süre kapının önünde bekledim. İnsan kendi evine girmeye çekinir mi? Çekiniyormuş.. Aslında babamla bir kez daha yüzleşmekten korkuyorum. İnşallah bir kez daha "Sen seviyorsan, affettiysen bizim diyecek bir lafımız yok, yanındayız' dese ne olur sanki.. Hem onlar üzülmese hem ben onları üzdüğüm için kırk parçaya ayrılmasam... Kapının açılmasıyla tüm bu düşüncelerden kurtuldum. "Sabaha kadar kapının önünde mi bekleyeceksin?" diyen annemle göz, göze geldik. "Yok ben anahtarımı bulmaya çalışıyordum" desem de sanırım ikimizde biliyorduk bunun doğru olmadığını. Annem başka bir şey söylemeden içeri geçti. Hala bana kırgın ve sanırım bıraktığım gibi. Değişen bir şey olmamış. Oturma odasına geçtiğim de babam ve annem yan, yana oturmuş tvye bakıyorlardı. "İyi akşamlar" deyip

