"Bunu yapmamalısın Alev."
"Neyse Emre geldi kapatmam gerek. Hoşça kal." Adamı sıkıntı içinde bırakarak telefonu kapadı. Salondan neşeli sesi gelen kardeşinin yanına gitti. Küçük çocuk onu görünce koşarak sarıldı ablasına.
"Abla."
"Naber ufaklık?" diyerek onu öptü ve başını okşadı.
"İyiyim. Sen nasılsın?"
"Harikayım."
"Emre seni reklamlarda görünce sevinçten çıldırdı. Okulda bütün arkadaşlarına senden bahsetmiş. Sayende popülaritesi arttı." dedi Pınar keyifliydi.
Çok geçmeden babası da geldi. Hep birlikte akşam yemeğini yediler. Yemekten sonra Alev kahve yaptı ve servis etti.
"Neler yapıyorsun anlat bakalım?" diye sordu babası köpüklü kahvesinden bir yudum almadan önce.
"Çalışıyorum.” Okula tamamen bırakmadığından bahsetmedi ona. “Birkaç defileye katıldım. Karşılığında iyi para ka
