Evleneceksin!

1466 Words
“Rojbin!” en yakın kız arkadaşım Zehra’ya sevinçle bana bakarken ona doğru koştum. Kollarını açarak beni beklediğinde hızla boynuna atlayarak kollarımı beline sardım. Bunu bekliyormuş gibi bana sıkıca sarıldığında onu ne kadar özlediğimi fark ettim. Bir kaç gündür annemin rahatsızlığı sebebiyle okula gelmemiş annemle ilgilenmiştim. Şimdiyse okulu ve arkadaşlarımı fazlasıyla özlediğimi fark etmiştim. Zehra bana sarılmaya devam ederken geriye çekilerek elini sıkıca tuttum. Bana tatlı bir gülümseme bırakarak yanağıma öpücük kondurdu. “Neredeydin sen? Aysun hoca seni sorup durdu, annene mesaj attılar ama geri dönmemiş annen.” dediğinde gülümsedim. “Annem bir kaç gündür rahatsızdı. Bende annemle ilgileniyordum, biliyorsun babam evde olmuyor. Kız kardeşim ise çok küçük ve onlara bakmak zorundayım.” dediğimde Zehra babama olan öfkesinden dolayı kaşlarını çatıp ellerini yumruk yapıp sıkmıştı. “Onlara sen bakmak zorunda değilsin Rojda, onlara baban bakmak zorunda çünkü o bir baba!” diyerek öfkesini dile getirdiğinde parmaklarımla oynuyordum. “Biliyorum fakat babamı biliyorsun, para bulmak için elinden geleni yapıyor. Para olmadan bize bakamaz, bu yüzden evden gidiyor.” dedim pembe bir yalan söyleyerek. Zehra’nın buna inanmasını beklemiyordum çünkü o her şeyimi bilirdi. “Yalancı!” dedi bana kızarak. “O baban sağdan soldan para alıyor ve o parayı kumarhaneye yatırıyor. Eğer kaybederse bir hafta boyunca kendine gelemiyor, kazanırsa ise aldığı parayla gazino geziyor yada eskorta gidiyor!” hiç utanmadan bana bunları söylerken gözlerimin doluluğuyla ona baktım. Bunlar zaten benim bildiğim şeylerdi neden tekrar bildiklerimi söylüyordu? Yüzüme baktığında ağlıyor olduğumu görmüştü. Biliyorum, Zehra benim en yakın arkadaşımdı ve o beni çok seviyordu. Bana zarar gelmesini istemiyordu. Asıl amacı beni kırmak değildi, babama olan öfkesini yanlışlıkla bana kusmuştu. “Rojda!” dedi ellerimi tutarak. Beni tutan elleri titriyordu çünkü onu silmemden korkuyordu fakat ben onu silemezdim. O benim en yakın dostumdu, ondan başka kimsem yoktu. “Rojda ben gerçekten özür dilerim.” dediğinde akan gözyaşım elimin üzerine düştü. “Sorun değil Zehra.” diyerek güven verircesine elini tuttum. “Biliyorum babama öfkelisin, bana gerçekleri söylemeye çalışıyorsun ama ben her şeyin farkındayım.” dediğimde onun da gözleri dolmuştu. Teneffüs zili çaldığında yüksek binalı okula bakarak elini tuttum. “Hadi gidelim artık sınıflara.” dediğimde başını sallayarak koluma girdi. Sallana sallana okul merdivenlerinden çıkıp sınıflarımıza girdik. En arka masaya oturup defterimi kitabımı sıraya koydum. Oldukça ufalmış olan kurşun kalem ve minicik olan silgimi defterin kenarına koydum. Zehra bütün eşyalarını masaya koyarken onun bu kadar süslü olmasına güldüm. Pembe sade bir kalemliği vardı ancak her tarafında stickerler yapıştırılmıştı. Kalp desenleriyle dolu defterinin her köşesinde çizimler vardı. Bazı sayfalarında insan figüranları, bazı sayfalarda kocaman kalpler, bazı sayfalarda kıyafet ve dudak çizimleri vardı. Defterimin sayfasını açarak geriye yaslandım. Matematik hocası Aysun hoca içeri girdiğinde saygıyla ayağa kalktım oturmamız için eliyle işaret ettiğinde sandalyeme oturarak küçük kurşun kalemimi elime aldım. “Bunu senin için aldım.” diyen Zehra’nın sesiyle başımı ona doğru çevirdim. Bana gösterdiği tatlı bir deftere bakıp gülümsedim. “Saçmalama.” diyerek bana uzattığı minik defteri ona doğru ittim. “Senden bir şey beklemiyorum yada istemiyorum Zehra. Yine de çok teşekkür ederim.” Zehra hemen gözlerini sulandırarak bana bir kedi yavrusu gibi bakmaya başladı. “Hediyemi geri mi çevireceksin?” dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. “Üzgünüm ama bu kadar güzel bir defterin sahibi benim gibi bir çapulcu olmamalı.” dediğimde gözlerini irileştirdi. “O ne demek?!” diyerek beni azarladığında omuz silktim. “Onun sahibi sen olmalısın çünkü en çok sen hak ediyorsun böyle süslü şeyleri.” diyerek tatlı bir gülümsemeyle ona baktım. “Kızlar dersi dinlemeyecekseniz dışarı çıkabilirsiniz.” Aysun hoca azarlar bir şekilde bizi uyardığında hızla önüme döndüm. “Rojbin.” “Burada!” diyerek yüzüne baktım. “Bir kaç gündür neden gelmiyorsun?” dediğinde sınıftaki herkesin ilgi odağı olmuştum. “Annem rahatsızdı hocam.” dediğimde başını aşağı yukarı salladı. “Geçmiş olsun tatlım.” diyerek dersi anlatmaya devam etti. Tahtaya yazdığı her şeyi defterime yazıyor, matematik dersini dikkatle dinlemeye devam ediyordum. Sınıf kapısının açılmasıyla içeriye nöbetçi öğrenci girdi bütün sınıfın dikkati dağıldığında nöbetçi öğrenci elindeki kağıda bakarak ismimi ve soy ismimi söyledi. Çocuk tekrar dudaklarını araladığında kapıda babamın güler yüzlü suratını gördüm. Zehra kolumu sıkıca tuttuğunda şaşkınca ona baktım ancak o babamı öldürecek gibi bakıyordu. “Merhaba Aysun hocam, kızımı almaya geldim.” Aysun hoca babama memnuniyetsizce bakarken bana bakmaya başladı. “Bir planınız mı vardı canım?” dedi Aysun hoca bana bakarken. Hızla çantamın içine defterimi ve kalemliğimi koyarak sırtıma taktım. Eğer babam beni buraya almaya geldiyse gerçekten önemli bir şey olmuş demektir. “Annesi rahatsız hocam, annesini hastaneye götüreceğim.” Babam Aysun hocaya cevap verdiğinde korkuyla kalbimi tuttum. Bugün annemin kötü olduğunu bilseydim okula gelmezdim. Neden bana iyi olduğunu söylemişti? Hızla babamın yanına giderek onunla beraber sınıftan çıkmıştık. Babam ıslık çalarak ilerlerken neden onun bu kadar keyifli olduğunu düşünüyordum. Annemin hastalığına bu kadar mutlu olmamalıydı! Öfkeyle önüme döndüğümde omzumu dürtmüştü. Bu sırada okul bahçesinden çıkmış dar sokaklardan eve doğru gidiyorduk. “Zengin oluyoruz kız!” dediğinde şaşkınca babama baktım. Zenginlik kelimesini duyduğumda dudaklarımda istemsizce bir tebessüm yer edinmişti. “Ne? Nasıl oldu baba? Büyük bir eve mi çıkacağız artık? Çok şükür yarabbim!” dediğimde babam başını aşağı yukarı salladı. “Hadi iyisin kısmetin çıktı.” dediğinde soğuk sular başımdan aşağı dökülmüş gibi titredim. “N-ne kısmeti?” dediğimde yüzümdeki gülümseme aniden düşmüştü. Babam benim aksime oldukça keyifliyken yüzüne bakmaya devam ediyordum. “Şahmaran aşiretine gelin gidiyorsun, ne olacak! Şîyar Şahmaran seni ortanca oğlu Rêzan ağaya istiyor.” aldığım nefes zehir gibi genzimi yakıp tıkarken elimi boğazıma götürdüm. “Evlenmem!” diye bağırdım öfkeyle. “Evlenmem, ölürüm de evlenmem! Evden kaçarım ama yine evlenmem duydun mu baba?!” dediğimde hırsla kolumu tuttu. Etrafa bakarak beni sürüklemeye çalıştığında bırakması için defalarca çığlık attım. “O sesini kes!” diye bağırıp beni yaka paça evimizin tozlu bahçesine attı. Ayakta durmak için çok çabaladım ancak beni öylesine sert savurmuştu ki ayaklarım birbirine dolanmıştı bu yüzden düşmüştüm. Ellerime batan cam ve taş taneleri etimi acıtırken annem korkuyla dışarı çıkmıştı. “Ne yaparsın bey?!” hiddetle babama bağırırken, babam yüzüme doğru eğildi. “Evleneceksin!” diye suratıma karşı tısladığında güldüm. “Evlenmeyecem!” diye aynı ses tonuyla fısıldarken koluma sertçe yapıştı. “Kumar borcumu ödemem için evleneceksin!” “Bana ne senin o kumar borçlarından, git nasıl borçlandıysan öyle öde.” dediğimde yüzüme öfkeyle baktı. Kulağıma yaklaşıp iğrenç nefesini verdiğinde tiksintiyle geriye yaklaştım. “Yeminim olsun o evlilik olmazsa seni fahişe yaparım, her gün başka erkeğin altına parayla yatarsın. Ha onuda yapmam dersen önce o ananı sonra çok sevdiğin bacının alnına mermiyi yağdırırım.” duyduklarım beni korkudan titretirken annem koşarak yanımıza geldi. Titreyen bedenime sarılırken şişmiş dudağını ve morarmış gözüne baktım. Dün gece babam, annemi öldürürcesine döverken elinden zar zor almıştım. Anamı bu hâle getiren adam, dediklerini elbet yapardı. Hemde hiç acımadan yapardı. “Kızın Rêzan Şahmaran ile evlenecek.” dedi anneme keyifle bakarken. Annem dehşet görmüş gibi hızla babamın suratına baktı. “Ne evlenmesi?! Neden bahsettiğini bilir misin sen?!” “Evlenecek dedim! Geçin içeri daha fazla rezil etmeyesiniz beni millete.” diyerek hızla içeri girdi babam. Annem kollarıyla beni sarıp sarmalayıp içeri geçirmişti. “O daha çocuk! Evlenemez.” dedi annem tekrardan. “Bu kız evlenecek!” babamın gür sesini işittiğimde hızla başımı kaldırdım. Bana bakan öfkeli gözlerini gördüğümde korkuyla titredim. Hayır, ben evlenemezdim! On altı yaşındaki bir kız çocuğu evlenemezdi! On altı yaşındaki bir kız çocuğu okumalıydı, arkadaşlarıyla oyunlar oynamalı ve sohbet etmeliydi, on altındaki bir kız çocuğu ders çalışmalıydı! “Evlenmeyecem!” diye öfkeyle bağırdığımda annem ayağa kalktı. “Bey ne dersin sen? Söylediklerini kulakların duyar mı? On altı yaşındaki bir kız çocuğunu evlendirmek ne demek?!” annem hiddetle karşı çıktığında suratına okkalı bir tokat yemişti. “Ne zamandır adamların işine kadın karışır?!” diye bağırdı babam. “Bu kız evlenecek onun ne haddine okumak?! Okuyup ne olacak, ne işe yarayacak?!” dedi babam tekrardan. “Doktor olacağım ben!” dedim hırsla. “Belki doktor olurum da, senin gibilerinin taşlaşmış kalbine çare bulurum.” suratıma inen tokatla yere yığıldım. Gözlerim ağlayamadığım için yanarken burnumun direği sızladı. Dudaklarımın titremesini engellemek için alt dudağımı ısırdım. “Kızım!” dedi annem bana koşarak. Bedenimi kollarının arasına hapsetti beni babamdan korumak ister gibi. Kolumdan tutulup annemin kollarının arasından koparıldım, zorla sürüklenerek odamın köşesine poşet gibi atıldım. “Okula gitmeyeceksin! Benden bir haber bekleyene dek burada kalacaksın, sonrada siktir olup gideceksin. O okulun bize verdiği tek şey zarar! Her şeye masraf!” kapıyı sertçe kapatıp kilitlediğinde dizlerimi kendime çekip ağlamaya başladım. İçeriden gelen bağırtılar annemin ve kız kardeşimin sesleriydi. Kız kardeşim babama durması için sayıklarken, annem ise beni vermeyeceğini söyleyip babamın üzerine gidiyordu. Hızla ayağa kalkarak kapıyı yumrukladım. “Vurma anama!” dedim ağlayarak. “Senin gibi baba olmaz olsun lan! Sen baba mısın?! Sen baba değilsin sen bir canavarsın! Aç kapıyı, yapma bunu anama!” omuzlarım sarsıla sarsıla acıyla ağlarken kapının önüne oturdum. Akan gözyaşlarım pijamamı ıslatırken annemin ve kız kardeşimin sesini duymamak için kulaklarımı kapattım. Onlar acı çektiği için bende acı çekiyordum.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD