Üstümdeki beyaz tül elbisemin göbek deliğime kadar inen derin göğüs dekoltesini elimle hafif düzeltip dalgalandırdığım saçımı açık sırtımı kapatması için arkaya attım. Bu gece Aras'a güzel görünmek istemiştim ve bu yüzden benim gibi cesur bir elbise tercih etmiştim. yere kadar inen eteğimdeki tül o kadar inceydi ki beyaz külotum görünüyordu ama bu benim için sorun değildi. Cesur elbiseler giymeyi seviyordum. Umarım sevdiğim adam bu cesurluğuma kızmazdı. az önce özenle seçip yatağımın üstüne bıraktığım kolyelerimi de takıp sandaletimi ayağıma giydim. Son kez aynadan kendime bakıp masadaki parfümümü boynuma sıkıp yerine bıraktım.
Her zamanki bara girdiğimde barmenin yanına geçip oturdum. Bu akşam farklı olacaktı. Bu akşam, duygularımı tamamen açacaktım. Barmenden her zamanki içkimi isteyip sevdiğim adamı beklemeye başladım. Birazdan yanıma gelecekti ve gecenin sonunda bütün hislerimi anlatıp mutlu olmamız için elimden gelenini yapacağımı söyleyecektim. Bardağımdaki içkiden bir yudum almamla belimde hissettiğim sıcak el ile içkimi hızla yutup arkama döndüm.
"Güzelliğiniz aklımı başımdan alıyor Senorita." Deyip dudaklarını açık boynuma bastırıp kokumu içine çektiği gibi bir eli arsızca elbisemin bıraktığı açık tenimde gezmeye başlamıştı. "Özledim." Deyip tekrar dudaklarını boynuma bastırdığında kıkırdayıp bir elimi boynuna çıkardım. "Arkamdan çekil de bende biraz hasret gidereyim." Deyip Aras'ın karşıma geçmesini sağladım. Önüme geldiğinde oturduğum sandalyeden inip kollarımı ensesinde durdurdum.
Parmak uçlarıma çıkıp sevdiğim adamın dudaklarına kapandım. Anında belimi bulan elini sıkılaştırıp bedenlerimizi birleştirdiğinde dudaklarımız uyumla dans etmeye başladı. Nefessiz kalınca ikimiz de dudaklarımızı ayırmak zorunda kalmıştık. Son kez dudaklarıma küçük bir buse kondurup alınlarımızı birleştirdi. "Bugün fazla tutkulusunuz Senorita." Mırıldanarak konuştuğunda bakışlarımı bir an bile olsa ayırmadığım dudaklarından ayırmayıp gülümsedim. "Sizi özlemiş olduğumdan olabilir mi Senor?" Dediğimde, bedenimi güçlü kollarının arasına hapsedip bana sıkıca sarıldı.
"O zaman sabaha kadar özlemimizi giderelim." Dediğinde kıkırdayıp bedenlerimizi ayırdım. "Önce biraz içip dans mı etsek?... Hem sen elbisemi bile görmedin." Deyip birkaç adım geriye gittiğimde aynı zamanla bakışlarını dikkatle izliyordum. Ayak parmaklarımdan başlayıp beni gözleriyle incelerken bir an kaşlarını çatıp yutkundu. Bakışları bedenimden yukarı doğru yol alırken kaşları daha bir çatılıyordu. "Azra çıplaksın sen!" Deyip hızla beni kollarının arasına aldığında kıkırdayıp kafamı yasladığım göğsünden kaldırıp sevdiğim adamın yüzüne baktım. "Tamamen çıplak değilim." Dedim.
"Gecenin sonunda bu elbiseyi zevkle yırtacağım." Deyip muzipçe gülümsedi.
"Heyecanla bekliyorum." Dedim. Zaten yırtılacak bir yanı yoktu ki bedenimden ayrılması zor olmayacaktı. Aras'tan ayrılıp eski yerime oturduğumda bakışları hala bendeydi. Aklından ne geçtiğin merak etmeye başlamıştım tam sormak için ağzımı açacakken elinin altındaki içkisini yudumlayıp bana baktı. Bakışlarımız kesiştiğinde gülümseyip sandalyeden indim. "Kara kara ne düşünüyordun diye sormayacağım çünkü sana aklındakileri direkt unutturmayı düşünüyorum." Dedim ve kolundan tuttum. "Hadi benimle dans et." Kolundan çekiştirdiğimde bardaktaki tüm içkiyi kafasına dikip ayağa kalktı.
Dans pistine gitmeyip köşedeki sesiz yere geçtik. Arkada çalan şarkının ritmine uyup Aras'ın elinden tuttuğumda beni kendine çekip göğüslerimizi birleştirdi. Bir elimi göğsüne çıkartırken diğer elimi ise ensesine götürüp bakışlarımızı birleştirdim ikimizin de bu akşam birbirimize olan bakışları yumuşamıştı. Daha öncekilerden farklıydık. İkimizde sadece duygularımızla hareket diyorduk. Dokunuşlarını bedenimin her yerinde hissederken içimi huzur eden bir şey vardı. Onu bu kadar sevmemeliydim. Birbirimiz bu kadar sevmemeliydik.
Bedenlerimiz dans ile harmanlaşırken kalbimiz aşkla harmanlaşıyordu. Dansımızın sonuna geldiğimizde Aras'ın hüzünlü gözlerine baktım. Üzgündü hem de daha önce görmediğim kadar. Bir an hiçbir şeyi düşünmeden kucağına girip kendimi yukarı itip bacaklarımı beline doladım. Anında belimi bulan ellerini sıkılaştırıp bedenini döndürdüğünde sırtım sert zemine çarptı. Duvarın soğukluğu çıplak tenimle temas ederken sırtımı duvardan çekip yüzümü Aras'ın yüzüne yaklaştırdım.
Nefeslerimiz birbirimizin yüzüne değerken biz sadece birbirimize bakıyorduk. İkimizin de hareleri büyümüş arzuyla birbirimize bakıyorduk. "Bu gece uyumayalım... İkimiz sadece birbirimizi hissedelim." Aras, mırıltıyla konuştuğunda gözlerimi kapatıp yüzüne iyice yaklaştım. "Bu gece sadece birbirimizi hissedelim." Dediğimde dudaklarımızı birleştirdim. Bu gece sadece dokunuşlarımız konuşacaktı. Bu gece aşkımızın ateşinde yanacaktık. Bu gece sadece biz olacaktık. Bu gece çok güzel olacaktı...
Bardan çıkıp kendimizi boş sokaklara attık. Ellerim ellerini arasındayken sessizce yürümeye başladık. "Elbisen beni deli ediyor." Usulca konuştuğunda bedenimi durdurup bakışlarımı Aras'ın yüzüne çıkarttım. "Beğeneceğini sanmıştım." Dedim. Dudaklarımı büzüp şirince bakmaya başladım. "Sana çok yakışmış ama faza dikkat çekiyorsun..."
"Peki senin? Senin dikkatini çekti mi?" Diye sorup elini bıraktım.
"Kızım deli misin sen? Sana deli oluyorum diyorum...Her haline tutuluyorum." Deyip bana yaklaştı ama canım oyun oynamak istediği için birden deli gibi koşmaya başladım. "Beni yakala Aras. Yakala ve..." Deyip arsızca güldüm.
"Seni yakaladığımda hiç iyi olmayacak biliyorsun değil mi?" diye sordu, muzip çıkan sesiyle.
"Biliyorum JK!"Diye bağırdım aynı, muziplikle.
Bir süre daha koştuğumda yorulduğumu hissedip duraksadım. Arkama baktığımda Aras göremeyince derin bir nefes aldım. Muhtemelen geride kalmıştır diye düşünüp onu beklemeye başladım. En azından bedenini görene kadar bekleyebilirdim. Yere çömeldiğimde arkamda bedenimi havaya kalkmasıyla kendimi kucağında buldum. "İşte yakaladım seni." Arsızca güldüğünde kaşlarımı çatıp sitemle. "Ama sen oyun bozanlık yaptın." Dedim.
"Olsun... Sende oyun bozanlık yaparsın." Deyip yürümeye başladığında sesimi çıkartmadan kollarımı ensesine çıkardım. "Yoruldun mu?" Diye sorunca kafamı göğsünden kaldırıp kafamı olumsuz anlamda salladım. "Sabaha kadar enerjim var." Dedim.
İçimde gereksiz bir his vardı şu an mutlu olmalıydım ama garip bir şekilde fırtına öncesi sessizlik gibi hissediyordum. Umarım bu hissettiklerim yersiz olurdu da altıncı hissime bir kere daha güvenmezdim.
Eve kadar, kucağında gayet güzel bir şekilde dinlenmiştim. Gerçi eve kadar desem bile alt tarafı on dakikalık bir yoldu ama yinede olsun. Sonuçta gerçekten eve kadar beni taşımıştı. Apartmana girip beni evimin kapısında yere bıraktığında kolumdaki çantamdan anahtarı çıkartıp kapıyı açtım. "Beni salona kadar taşı." Deyip ona döndüğümde anında ellerini kalçama koyup beni havaya kaldırdı. "Seve seve." Dediğinde içeri geçti bende arkasından kapıyı kapatıp kolumu Aras'ın sırtında gezdirmeye başladım. Beni kanepeye bıraktığında kendini kanepeye uzatıp gözlerini kapattı.
Ayağa kalkıp yanına oturdum. Kafasını kaldırıp bacaklarımın üstüne koyup ellerimi saçlarına daldırdım. "Yoruldun mu?" Diye sorduğumda gözlerini açıp gülümsedi. "Hayır." Dedi ve ellerini yüzüme çıkarttı. "Daha önce kimseye karşı bu kadar yoğun bir şey hissetmemiştim... Nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama beni kendine bağımlı yaptın." Yüzüne eğilip burnunun ucuna dudaklarımı bastırıp benine küçük bir buse kondurdum. "Ben buraya aşık olmaya değil çok önemli bir iş için gelmiştim ama öyle bir hale geldim ki senden başka hiçbir şeyi düşünemez oldum." Dediğinde saçlarının arasındaki ellerimi çekip bu sefer dudaklarına yöneldim. Dudaklarımızı birleştirdiğimde kalbim tekledi. Yıllardır başkası için atmayan kalbim şimdi hiç tanımadığım biri için deli gibi atıyordu.
Dudaklarımızı ayırdığımızda Aras uzandığı yerden kalkıp ellerimi ellerine hapsetti. "Ne olursa olsun bu geceyi unutma... Bu gece burada yaşadıklarımızı unutmayacağım çünkü." Dediğinde beni kucağına alıp bana sıkıca sarıldı. "İyi misin? Fazla duygusalsın." Deyip kafasını göğsüme yasladım. "Hazırsan başlıyorum." Dediğinde az önceki sorumu yanıtsız bırakıp kafasını göğsümden kaldırıp arsızca gülümsedi. Ne dediğini anladım ve kafamla onayladım. "Bu geceyi asla unutmayacağım." Dediğimde bedenim havaya kalktı.