FIRAT SILAHTAR’ DAN… Ankara’daki baba evindeyim. Hangi kutlu olayın yüzü suyu hürmetine Harun Silahtar ve Süreyya Silahtar ki annemle babam olur kendileri eve girmeme izin verdiler bilmiyorum. Ömür belki de abim Ömür’ü aldı. Mutlaka öyle olmalı olmasa babam beni eve hayatta almaz. Kızı ve torunu yüzü suyu hürmetinedir. Yatak odalarından bir tanesinin kapısı açık ve içeriden ses geliyor. Bir kadın çok yumuşak bir sesle ninni söylüyor. “Ak aygırım koşulur Koşulur oy koşulur Yalçın dağlar aşılır Aşılır oy aşılır Kum sıcaktır yel ateş Kum sıcaktır yel alev… Su dökülür dibi taş Su dökülür dibi taş Tuğ dokuzdur çakılır Çakılır oy çakılır Hmmmmmm hmmmmm” Bebeği uyutmamış olacak ki neşeli bir tonda sitem etmeye başladı. “Hadi ama en küçük Silahtar. Biraz uyuman lazım. Anne çok yorul

