3.Bölüm{TATSIZ KARŞILAŞMA}

862 Words
Tekrar bebeklere bakmak için bebeklerin alındığı odaya gittim. İçeri girmek için kapıyı açacaktım ki bir el bileğimi kavrayarak" Bu odaya girmek yasak giremezsiniz."dedi. Aptal aptal adama baktım ve "Pardon ama çocuklarımın odasına girerken size mi soracaktım." ne çabukta sahipleni verdim diye içimden geçirdim. Adam bileğimi tutup beni uzaklaştırmak için çekiştirince arkasında kalmaktan yararlanarak tam dizinin arkasına bir tekme attım. Adamın düşmesine yardımcı oldum. Hemen ardından bileğimi tutan elinden bileğimi kurtarıp onun bileğini tutup sırtına sabitledim. "Ulan it, sen kimsinde benim elimi tutuyorsun onuda geçtim ikizlerimin yanına girmeme engel oluyorsun. Söyle lan! " artık beynim atağa geçmişte kimseye bir şey belli etmemek için. "Bulut Abi kimseyi içeri almayın diye tembihledi." tam cevap verecemtim ki arkamdan etkileyici bir kahkaha geldi arkamı dönecekken "Ulan Necip, sana iki bebeğe sahip çık dedik sen küçücük kadından dayak yemek üzeresin." benim asvaryalar attı tam Necip denen it konuşacakken kolunu biraz yukarı kaldırarak acı içinde inlemesini sağlayarak susturdum. "Küçücük dediğin kadının elinden ölümünün olmasını istemiyorsan sus. Hem siz kimsinizde beni ikizlerin yanına girdir miyorsunuz?" sinirlerime hakim olmaya çalışarak ne mavisi olduğunu anlamlandıramadığım gözlerine sinirden yeşile bürünmüş ela gözlerimi diktim. Eğer simirlerime hakim olamazsam hastaneyi başlarına yıkıbilirdim. Burası hastaneydi bir ton hastanın huzurunu kaçıramazdım. "Asıl sen kimsinde ikizlerin odasına girmeye çalışıyonsun" biz konuşurken farketmeden Necip denen itin elini biraz gevşetmişim fırsattan istifade "Aynısını sormak için çabalarken sonuç bu aldu Bulut Abi" demek bu eniştemin kardeşi olan adamdı. "Ben Yağmur GÜNEŞ abiniz Poyrazın eşinin kız kardeşiyim. Size ait Poyraz Kara'nın bir emaneti var bende. Size iade edilmesi için ablama ulaştırılan bir emanet. Fakat doğumdan sonra öldüğü için bende şu an da." tam bir şey demek için azını açtı ki bebeklerin doktoru bize seslenerek "İkizler huysuzlaştı mamalarının yedirilmesi lazım. Zira dünyaya geleli neredeyse iki saat oldu. Sizinde bildiğiniz üzere Doktor Hanim beslenmeleri lazım." ne doktoro ne bana cevap vermeden önden ilerlemeye başlayan Bulut'un pesine düşmeden Necip denen itin elini bırakarak hemen odaya ilerlidim. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum oğlan bende kız ondaydı allahtan kadın doğum stajımdan bir kaç bir şey öğrenmişim oda olmasa ne ben ne de Bulut bir halt yapamazdı. "Karınları doyduğuna göre sıra gazlarını almaya geldi omuzuna yatır ağzını kapatmamaya dikkat ederek. Tıpkı benim yaptığım gibi sırtını sıvazla arada hafif hafif vurarak."gözlerinin içine baktım dediklrime yapıyordu ellirenen arasında kaybolmuştu bebek resmen. Çok endişeliydi tıpkı benim gibi ama çoçuklara bakarken endişesi yerini korkuya bırakıyordu. Sanırım oda benim gibi ne yapacağını bilmiyordu. "Oha! o nasıl bir geğirme kız"kuçağında tutuğu minnak geğirince biraz şaşırmıştı hatta birazdan daha fazla bile olabilir. Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken benim kuçağımda duran oğluşta gaz çıkararak altına kaka yapınca diyeceğimi diyemeden "Hadi az laf çok iş altlarını değiştirelim sonrada uyutalım bir an önce işlerimizle uğraşalım." dedim. " Tamam da iyi hoş diyorsun ama nasıl yapıcaz hemşireyi çağralım mı?" bu mal ne sanıyor beni acaba diye içimden geçirmeden edemedim bir an " Ben kadın doğum stajı yaparken hemşireler öğretmişlerdi. Bak şimdi bebeği yatıralım tabi önce altına bir bez koyalım ortalık batmasın, daha sonra altındakı elbiseleri çıkırap zıbını açalım, şuradan ıslak mendili verebilir misin?, bezin kenarlarını açarak ayaklarını havaya kaldırıp poposunu sileceksin. Temiz bebek bezinide bu şekilde bağlayacaksın. İşte bu kadar basıt " hiçbir şey demeden hemen kızın altını değiştirdi tam mektuptan bansedecektim ki doktor geldi" Merhaba dediğiniz testlerin sonuçları gayet iyi çıktı. 3 hafta kadar Erken doğmalarına rağmen gayet sağlıklılar, taburcu olmalarında bir sakınca yok." demisiyle ikimizde rahatladık.Fakat sıkıntı çıkacak diye hemen doktora "Özel Yaşam Hastanesine sevk edebilirmiyiz. Buranın olanaklarından dana iyi olanakları var orasının"dememin üzerine itiraz etmeden hemen oraya sevk etti baş hekimi arayarak doğum yaptığıma bir ara oraya geleceğimi ve orada doğum yaptığıma dair bir evrak hazırlamasını istedim. Bunları konuşurken Bulut her şeyi duydu ama bir soru sormadı. Hastaneden çıktıktan sonra ne kadar desemde beni zorla evine götürdü iki çoçuk kuçağımda arkada oturdum kendiside soförlüğümüzü üstlendi. Araba mütevazi şirin bir dubleks bir villanın önünde durdu. Aşağıya indik eve girdik sade ve şık bir evdi burası. Bu olayları yaşarken mektuptan bahsetmek aklımdan tamamen uçmuştu. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum çoçuklar tekrardan uyuyunca mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdim ve dolabı açtım menemen yaptım tam yiyicekken geldi karşıma oturdu "Valla bendi açlıktan ölecektim sağol dışardan yemek söylemeden gelmişim iyiki buraya." sesiz bir biçimde yemeğimizi yedik. "Şimdi karnımızda doyduğuna göre anlat bakalın bu annelik olayını doğum, raporunu neyini?" diye sorunca aklıma mektup geldi bir dakkika işareti yaparak hemen çantamdan metubu aldım yanına geldim ve ona uzattıp" Abin sana ve bana iki mektup bırakmış. Sana demiştim bende emanetin var diye, işte emanetin abinin sana yazdığı mektup. Bunu okuduğun zaman anlarsın ne demek istediğimi, neye çabaladığımı anlarsın." Korku ile yüzüne bakmıştım hiç benlik bir bakış değildi son 10 yıldır hayatıma korkunun hiç bir ibaresini dahi ne gözüme ne gönlüme almamıştım. Bu duygu niye şimdi ne mavisi olduğunu adlandıramadığım gözlerine bakarken ortaya çıkmıştı. Ayağa kalktı bana biraz daha yaklaştı benden 20 santim daha uzun olduğu için kafamı dikleştirip ona baktım elimde tuttuğum mektubu gözlerimin içine bakarak elimden aldı. "Teşekkür benlik bir şey değil küçük ama genede teşekkür ederim." o bana küçük değince asvaryalarım attı ama alttan almalıydım zira tanımadığım bir yerdeydim onun evinde olmam onun üstünlüğünü sağlıyordu. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan "İri yarı bir adamdan beklenmeyecek bir haraket değil ego." Gözlerime sinirle baktı aynı karşılığı benden alınca mutfaktan çıkıp gitti. Beni sinirimle başbaşa bırakarak.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD