11.Bölüm{OLAYLARIN DAVETİ}

1786 Words
Kadın acı bir sekilde inledi kulağında tutuğu telefona aldırıs etmeden en yakın sayılabilecek arkadaşına sövmeye başladı "Ecdadını şey ettiğim hadı sampanya patlattın onu anladımda kafama niye nişan alıyon kızım manyakmısın sen yaa! El delige biz akıllıya hasretiz. Ya çocuklarım uyansaydı! ne yapacaktın?" Arkadaşı Eliz gülerek "Nerdeyse 2 yıldır görüşmüyoruz gelmenin şerefine şampanya pahlatrım sanan suç işledim neyse sana iyilik yapanda kabahat" Yağmur arkadaşına bakarak "Sen yat kalkta dua et allahtan çocoklarını emzirmiyorum sütüm kesilirdi allah korusun." Eliz bir anda vicdan yaptı bu açıdan düşünmemişti. "Allahtan emzirmiyorsun emzireydin vicdan azabından geberirdim." Bu konuşmadevam ederken telefondan gelen Bulut'un sinirli sesi ile Yağmur "Özür dilerim hayatım mal Eliz yüzünden sende korktun." Bulut sinirli bir şekilde "O Eliz'midir ne haltsa köse bucak saklansın benden sıçtım onun ağzına yakaladığım yerde. Can veriyordum nerdeyse." Yağmur kocasının sözlerine kıkırdadı ve "Ben 1 sâate hazır olurum sende giyinme odasında masanın üstüne koydugum takımı giy." Adam şaşırdı ilk defa annesinden başka biri onun için bir şeyler yapıyordu."Tamam giyerim beni bir dertten kurtardığın için sağol. Adresı at bana hazırlanıp seni almaya geliyim." Yağmur almış olduğu taktirle hemen telefonu kapatıp adres attı ve çocuklarına bakıp kendi tarzına zıt olan ama ona çok yakısan beyaz alığı tulumj giydi. Son hazırlıklarıda bitti kadının sadece topuzu bozulmasın diye saç spreyı sıkması kaldı onuda kocası gelince de halledebilirdi hemen çocuklarıyla Seher Hanımınyanına gitti"Seher Teyze çocuklarıma bu gün çok dikkat et. Zira bizim olmadığımız herkes tarafından biliniyor olacak başlarına bir şey gelmesin."Seher Hanım kadına gülümseyerek baktı ve "Yağmur ben neyin ne olduğunu cok iyi biliyorum sen merak etme kızım, gözün arkada kalmasın. Ekstıradan zaten 20 koruma daha gelecek ." Kadın bakıcıya kafa sallamakla yetındı. Ama korkusu onj ele geçirip duruyordu. Çocukları söz konuşu olunca bedenini endişe sarıyordu. Yeni bir suyğuydu endişe. Adam aynadaki yansımasına baktı gıravat ve ne idü belirsiz zincirler olmasa tam tarzıydı. Ama cok tarz ve yakışıklı olmuştu. Hemen evden çıktı ve hızlıca arabasına atladı karısının attığı adrese doğru ilerlemeye başladı. Radyoyu açtı ve şarkıyı söyleye söyleye kuaförün önüne geldive katrsını aradı "Ben geldim hazırsan gidelim artık" kadın nefes nefese "Tamam ama 2 dakika bekleyebilirmisin evrim üstüme kustu kusmuğu temizleyip hemen geliyorum." Adam kahkaha attı ve "Sen üstünü giydikten sonra neden kızımızı kucağına aldın her zaman kusuyor biliyorsun birde bunu " kadın şakacı bir sınırle "Bizde biliyoruz heralde(!) ama dayanamadım cok tatlı baktı resmen beni al kucağına anne diyordu. Bitti çıkıyorum şimdi."deyip telefonu kapattı. Adam karşısında duran vicüdunun yarısı kapalı yarısı açık duran karşısında beyaz bir tulum giymiş karısına baktı çok sexsi olmuştu evet ama bu kılıkta olmazdı. "Bu ne hal ! Daha usturuplu bir şey bulamadın mı?" Kadın kocasına bön bön baktı ne vardıkı halinde alt taradı sağ tarafı tamamen transparan beyaz bir tulumdu bir süre sonra "Bulut sen ne diyorsun neyi var ya tulum işte hem benim kıyafetim seni alakadar etmez." Bulut yavaş yavaş sinirlendiğini belli ederek "Ne demek alakadar etmez sen beni delirtecekmisin kızım. Ortadan ikiye bölmüşler seni yarın kapalı yarın açık bu elbiseyi yapan fırmanın, tasarlayan tasarımcının, sana satan mağzanın, sana yardım eden tezgahtarın, askıya asan elamanın, mağzaya elbiseyı getiren kamyonun ben ta amk." Kadın kıkırdadı ve "Hadi arabaya bin benide deli etme adam ben bunu ne pahasına olursa olsun giyeceğim." Adam karısına söz geciremediğini anladı ama "Siz kaşındınız küçük hanım akşam bunun hıncını fena alacağım. Şimdiden haberin olsun. Sonra bu kadar olmaz Bulut yeter felan demek yok." Kadın kocasına bakarak "hı hı, tabi tabi yaparsı sen. Aslansın kaplansın yaparsın sen." Adam sinsi sinsi gülümseyerek kafa sallamakla yetindi. Akşam alacağı intikamı düşündü belkide mükafattı belli olmaz. Davetin verileceği mekana 5 araba ile giriş yaptılar. Zira şuan burası en tehlikeli yerdi ikisi içinde. Bütün düşmanları orda olacaktı tedbiri elden bırakamazlardı. Araba durur durmaz arkadaki iki araç ve öndeki iki araçtaki korımalar etrafı kolaçan edip kadının ve adamın kapılarını açıp inmelerine yardım ettiler. Adam karının koluna girip "Bu gün katil olursam suçlusu sensin." Kadın adamın dediğine sesiz bir kahkaha attı ve "Farkındamısın sen de ben de birer katiliz bu ne ilk nede son olur o yüzden sıkıntı yok." Adam karısının cümlesindeki gerçeklere üzülsede doğru buydu. Koluna girdirdiği karısıyla beraber yürümeye başlamışlardı o sırada korumalardan birisi gelerek "Efendim! İçeri girmemize izin verilmiyor." Bulut korumasının dediği cümle ile sinirden kaslarını gerginleştirdi bunu fark eden Yağmur hemen kapıya doğru ilerleyip lafa atladı "Siz ne dediğinizi sanıyorsunuz. Ben Yağmur Güneş Kara'ım bu davet ben ve eşim için veriliyor ne demek benim korumalarım giremiyor siz kimsiniz." Güvenlik şefi kadının dediklerine aldırış etmediğini belli eden bir yüz ifadesiyle "Esat Bey ve Şahmeran Hanım'ın kesin talimatı var. Sizi alamam bu şekilde içeriye."Yağmur sinirden kuduruyordu her zaman ki gibi işi olduğunda onun yerine geçen arkadaşı Gülce gene saçmalamıştı. Hemen biraz uzaklaşıp arkadaşını aradı "Kapıdaki gevşeğe hemen diyorsun benim ve kocamın korumakarını içeri alıyor ve mesleki hayatını bitiriyorsun."diyerek telefonu kapattı . Aradan 2 dakika geçmeden korumalar içeri alınmıştı. Kadın ve adam içeriye gireli neredeyse yarım saat olmuştu bütün gözler üzerlerindeydi Behçet Bey ve Esat Bey sürekli birilerinin yanlarına götürüp tanıştırıyor resmen aralarındaki soğuk savaşın bittiğini kanıtlamaya çalışıyorlardı. Kendi menfaatleri için çalışıp duruyorlardı. Bu durumdan sıkılan ikili kendilerini bir masaya atıp kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Yanlarına gelen Şahmeran kılığına bürünen kızın arkadaşıda bu sohbete dahil olmaya başlayınca Esat Bey kızının yanına gelerek "Demek yıllardır beni bu şekilde uyutuyordun fark etmiştim arada tuaflaştığını ama bu kadarını beklememiştim. Bu gün buraya senin kılığında gelince anladım. Normal şartlarda hiç bir zaman böyle ortamlara dahil olmazdı Şahmeran. Çok dikkat çekti haberin olsun." kız babasına ters ters baktı "Bu mesele benim ve KOCAMIN meselesi kimseyi alakadar etmez bir sıkıntı çıkarsa da bizim başımız ağrır. Sizin değil Esat Bey (!)" kocam kelimesini bastırarak söylemişti babasının bir şey demesine fırsat vermeden hemen arkasını dönerek kocasının ve arkadaşının yanına ilerledi. Arkadaşıyla derin sohbete dalan kocasını görünce içinde kıskançlık çanları çalmaya başladı ve kocasının koluna girerek yanağına ufak ama anlamlı bir öpücük bırakarak "Kusura bakma hayatım babam bir şey danıştı onunla tartışmak zorunda kaldım. Seni de yanlız bıraktım gerçi siz Gülce ile iyi anlaşmışsınız. Özel konuşuyorsanız gidebilirim (!)" adam karısının kıskançlığına anlam veremedi ama bu kıskançlım hoşunada gitmişti tam söze atılacakken arkadaşının kelimelerine anlam veremeyen Gülce "Avvv burası alev alacak korkma Yağmur kocanı yemem. Kıskançlık yapman gerek yok." Yağmur kurduğu cümleyi idrak edince ister isteme biraz kaba davrandığını anladı ama kendine engel olamamıştı. Tam bir şey diyecekken bu seferde Bulut atladı. "Ne o arkadaşından mı kıskandın? Abartma Yağmur istersen ayıp oluyor." adam konuşmasını bitirir bitirmez Gülce lafa atladı "Görende sizi gerçek evlisiniz. Hayır bütün mevzuyu bilmiyor olsam inanırımda biliyorum." Kadın ilk defa arkadaşına bu kadar sinirlendiğini düşündü. YAĞMURUN ANLATIMI Bulut ve Gülceyi samimi bir şekilde gördüğümde içimde oluşan duyguyan anlam veremeyip kurduğum cümleye okaklı bir cevap alınca ne diyeceğime şaşırdım resmen. Bulut'a bakınca cevap verenedığım için gözünde gördüğüm hayal kırıklığı beni sinir etmişti ne demem gerektığını bir türlü kestiremedim. Bütün sırlarımıda bilse Bulut ile olan evliliğimin sahte olduğunu bilmemeliydi. "Evliliğimizin sahte olduğunu nereden çıkardın Gülce. Şartlar bizi bir araya getirmiş olabilir ama bu evlilik sahte değil. Ben zaten Bulut'u tanıyordum. Bulut hem beni Yağmur olarak hemde Şahmeran olarak ayrı ayrı tanıyordu." Bulut benim kurduğu cümleyle yerinde gerilerek yanıma geldi dudağıma ufak bir öpücük kondurarak "İşte benim karım" edasıyla elimi tuttu ve Gülce' e dönerek "Kim olduğun ne olduğun beni ilgiendirmez beni yalnızca karım ilgilendirir. Bir daha karımla bu şekilde alay eder bir tonda konuşmazsan sevinirim. Zira asıl o zamam Kara Fırtınanın kim olduğunu anlarsınız." Gülce Bulut'un yükselmesi ile şoka uğramıştı resmen diyecek kelime bulamadığı gözlerinden okunuyordu gerçi demesine fırsat vermeden kocamın elini tutarak Gülce'nin yanımdan uzaklaştırdım ikimizide. "Beni mahcup etmediğin için teşekkür ederim Bulut. Her ne kadar bütün sırlarımı da biliyor olsa evliliğimizin sahte olduğunu bilmemeli." yüzüne bakarken çenesini sıktığını fark ettim ve direk gözlerine baktım. Sinirlenmişti ama neye sinirlendiğini bir türlü anlayamdım. "Bulut neye sinirlendin Allah aşkına çeneni sıkıyorsun." Bulut biraz düşündükten sonra " Gülce'nin söylediklerine başka neye sinirleneceğim bizim evliliğimiz onamı kalmışta yorum yapıyor." pek inanddırıcı gibi gelmedi bana ama genede ses etmeden başımı sallamakla yetindim. Davetin ilerleyen saatlerinde insanalrın alkolu fazla kaçırdığı yükselen seslerinden ve atışan kahkahalardan belli olmaya başlamıştı. Benim alkolle aram iyi olmadığı için içmemiştim sanırım Bulut'da bu nedenle bir kadeh içtikten sonra içmemişti. Kendi halimizde takılıyorduk bir an önce gitmek istiyordum artık. Bulut'a baktım oda sıkılmışa benziyordu. tam ağzımı açtım gidelim diyeceğim sırada kadının birisi geldi "Bulutcuğum bu ne tesadüf bayağıdır görüşemiyoruz. Ne zamandır da bana gelmiyorsun.Bir yılı geçti . Nerelerdesin bakalım kaçak." gözüm ufaktan seğirmeye başladı zıra sinirim tavandı ne diyordu bu aşufte benim kocama Bulutcuğum mu? Sinirlenmemeliyim sakin olmalıyım o sırada Bulut kadına cevap verdi "Her zamanki yerimdeyim Şebnem Hanım. Sadece fazla yoğunum o nedenle yanınıza uğrayamıyorum." Demek bu asuftenin adı Şebnem gerçi baya iyi duruyordu her yeri modifiyeydi ama doktorun işciliği iyiydi uzman biri anlardı sadece bunu. "Valla sana alındım Bulut'cuğum en son ben uyanmadan gitmiştin gidiş o gidiş bir daha göremedim seni. Bu gün telafi edebilirsin istersen." lan bu kaltak benim burda olduğumu görmüyormuda kocama yavşayıp duruyor. Sinirden kaskatı kesildim ve önümde duran iki bardak ne idiü belirsiz içecekleri kafama diktim. Bulut sadece bana bakıyor hiçbir şey diyemiyordu. Sinir beni ele geçirdi hemen elimi kızıl saçlarına doladım ve "Bulut Bey ömrünün sonuna kadar dolu kaltak Şebnemciğim ölümün elimden olsun istemiyorsan uza yoksa seni öldürürüm çocuklarımın üzerine yemin olsun ki öldürürüm." Bulut beni sakinleştirmeye calışıyordu ama ne dediği umrum değildi sadece kaltak şebnemin sesi geliyordu "Sende kimsin be birde bana kaltak diyorsun oruspu" dedi ordan sonra bende asvaryalar kopru alkolunde verdiği etkiyle yüzüne okkalı bir yumruk attım " Ulan her yerin modifiye gelmişsin buraya kocama yavşıyorsun seni gebertirim. Birde kalkmış bana oruspu diyorsun." Bulut belimden kavrayıp beni kaldırmaya çalışıyordu ama nerde kadına zamk gibi yapıştım bırakırmıyım başımıza toplanan korumaların sayesinde kadını elimden aldılarben hala kadını dövmek için çabalıyordum. Bulut baktı olacak gibi değil beni sırtına attı ve oradan uzaklaştırdı kadından alamadığım hıncı Bulut beni indirsin diye ondan almaya çalışıyordum. "Bulut beni indir bak daha bir şey yapmadım daha yapacaklarım var " sırtına attığım yumrukların haddi hesabı kalmamıştı arabya beni yerleştirip "Yağmur kendinemi gelsen ha güzelim artık. Bu sinir ne allah aşkına. Kadına ne den bunları yaptın sen ya." geçmeyen sinirim az daha artıp "Ne mi yaptım? benim kocam ile yatmış karşıma geçip birde dile getiriyor Kocam sağolsun ağzını dahi açmıyor. Çokmu zevk verdi sanada kadına bakmakla yetindin cevap daahi veremedin. Defol yüzünü dahi görmek istemiyorum tek kelime dahi etme bana." sinirli gözlerini bana dikerek nefes alıp verdi ardından "Aynen yattım o kadınla ama emin ol seninle öpüşürken aldığım zevkin zerresini veremedi bana." duyduğum kelimelerin ardından alkolunde etkisiyle dudaklarına yapıştım. etrafta o kadar insanın olmasına da aldırış etmedim. Ne yaptığımı idraak edince karşılık vermeye başladı öpüşmemiz derinleşmeye başladı daha fazlasını istiyordum. Bunun farkındaydım ama o ne düşünüyordu bilemiyordum. Sehvetim artarken bir anda çekilip hemen sürücü koltuğuna geçti ben ne olduğunu anlmadım bile bir anda gaza bastı. İkimizde tek kelime etmedik eve gelene kadar. Eve geldiğimizde korumalardan bir kaçının yerde ölü bir şekilde yattığını görünce bende film kopmuştu. "Bulut çocuklarımız!"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD