Elimdeki poşetle yürürken bir yandan da kocaman esniyordum. Daha sabahın körüydü ve ben uyuduğum üç saatlik uyku ile şu an ayakta zor duruyordum. Arabanın olduğu sokağa girdiğim gibi bay Yoon’un arabanın etrafında sinirle dolandığını görünce adımlarımı hızlandırdım. En son arabada götünü devirmiş uyuyordu. Yine neye bu kadar sinirlenmişti bilemiyordum. Bay Yoon kafasını çevirip beni gördüğünde çattığı kaşlarıyla üzerime doğru yürümeye başladı. Keskin bakışları ürkmeme sebep olduğu için adımlarım durdu. Önümde adımlarına son verdi ve kolumu sıkıca kavradı. "Haber vermeden nereye gittiğini sanıyorsun?" Bay Yoon’u ilk defa bu kadar öfkeli görüyordum ve öfkesi gözünü o kadar kör etmiş durumdaydı ki kolumu koparacak derecede sıktığının farkında bile değildi fakat benimde sabrımın bi

