Bay Yoon’un, okuduğu kağıdı gayet rahat bir ifadeyle katlayıp deri ceketinin iç cebine koyduğunda şaşkınlıkla ona bakıyordum. Hardy, kağıtta yazanı görmediği için rahat olabilirdi fakat ben görmüştüm ve bay Yoon kadar rahat olamayacaktım. "Ne oluyor?" Hardy, kısık gözlerle bay Yoon ile bana bakarken bay Yoon, ifadesiz bir şekilde cevap verdi. "Önemli bir şey yok." Kahvesini yudumlarken bedenimi ona döndüm. "Önemli bir şey değil mi?" Bay Yoon, bedenini bana dönmedi, herhangi bir cevap vermedi. Kahvesinden birkaç yudum daha alırken ben hala bir umut ondan cevap bekliyordum çünkü bu basit bir şey değildi. Biraz önce resmen tehdit edilmiştik. Bay Yoon, ağır hareketlerle ayağa kalkıp bakışlarını bana çevirdiğinde ben de ayağa kalktım fakat sinirlerim bozuk olduğundan ayaklarım tu

