Ezgi'den Sabahın erken saatlerinde kafeye gelmiştim, annemden kaçmak çocukça olurdu. Ben artık beni bıraktığı yaşta küçük kız çocuğu değildim. Üzerinden oldukça zaman geçmişti, benimle ne konuşmak istiyorsa dinleyip aklımdaki sorulara cevap alacaktım. Önüme koyulan kafeden bir yudum aldım, içimdeki soğuk buz tutmaya başlayan kalbimi ısıtmasını temenni ediyordum. Demir de benimle gelmek istediğinde onu reddetti. Annemle içimde büyüttüğüm savaşa kendi başıma son vermek zorundaydım. Ne kadar annem beni terk eden olsa da vicdan azabı çeken hep ben olmuştum. Çocuk aklımla benim yüzümden gittiğini düşünürdüm, başımı sallayıp o halime gülümsedim. Babamla aralarında geçen sorunları gitmesine sebep. Ama hala anlayamadığı bir anne neden kızını bırakıp giderdi. Ya da bunca zaman neden beni bir k

