Babamdan zor bela kurtulabilmiştik. Toplantı salonuna girdiğimizde herkes bizi bekliyordu. Başımı yere eğip hemen babamın yanındaki boş sandalyeye oturdum. Masanın önüne biri geçip konuşmaya başladı. Mücevherler için satış konuşması yapıyordu. Yarın yabancı müşteriler gelecek daha detaylı bir toplantı yapılacaktı. Demir pür dikkat kadının anlattıklarını dinliyordu. Ben ise ne dediğini anlamıyordum, bile. "İlk ön siparişler de çok güzel sonuçlar aldık. Eğer satışlar bu şekilde devam edersen daha fazla kazanırız. Yabancı müşterilerin ortak olması bizim için bir kâr gütmez." Demir elindeki kalemi aniden masaya bırakınca bütün gözler ona döndü. "Yabancı müşteriler bizimle ortak olmayacak zaten. Dış pazarlara açılmak için sadece bir oyuncu diyebiliriz. Kimse bizim eserlerimize ortak olamaz.

