10. Bölüm

503 Words
Daha fazla orada durmadan bahçeye geçtim ve hazırlanan alanda ki sandalyelerin birinde oturdum. Bu gecenin ne kadar zor geçeceği şimdiden belliydi. Mutfakta sarılmaları bir yana, benim kızgınlığım ona değil kendime. Neden sarılmaları beni üzüyor, beni ne ilgilendirir ki. Bu aptal yarışma bitecek ve düzmece hayatımdan düzenli hayatıma geçiş yapacağım eninde sonunda. Evet esksi kadar düzenli olmayacak ama bir şekilde halledeceğim. Önümde ki masada duran cips kasesini alıp etrafı inceleyerek yemeye başladım. Yüzüm o kadar asıktı ki etrafta ki insanlar bana göz ucuyla bakıp kafalarını çeviriyorlar dı. Müzik setini bahçenin bir tarafına kameralarla beraber kurmuşlar dı. Hafif bir müzik sesi geliyordu. Herkes çok özenmiş dolayısıyla çok şık görünüyordu. Bu ortamdan zevk almayan tek kişi bendim sanırım. Cips kasesini masaya bırakıp bir içecek aldım ve kafama diktim. Asitli olduğu için boğazım yandı ve gözlerim yaşlarla doldu. Kafamı iki yana sallayıp gözlerimi sildim. Bu samimiyetten uzak ortamdan uzaklaşmak hatta yok olmak istiyordum ama mecburen bekliyordum. Araf karşımda ki masada oturunca kafamı diğer tarafa çevirip ona bakmamaya çalıştım her zaman olduğu gibi. Onun bakışlarını üzerimde hissetsem de dirençli bir şekilde bakmamaya gayret ettim. Ama en sonunda göz ucuyla baktım ve göz göze gelince oradan kalkıp arkam ona doğru olacak şekilde oturdum. Böyle daha rahat etmiştim ama hala bakışlarının üzerimde olduğunu hissediyordum. Bu gecenin zor olacağı şimdiden belliydi. "Araf masamızdan gözünü ayırmıyor. Selin 'de Araf' tan , bu kız da iyice saçmaladı!" Gizem'in dedikleri umrumda değilken onu dinlemeyi bırakıp hafif çalan yabancı müziğe odaklandım . Etrafta ki herkes sohbet edip eğleniyor , etrafa gülücükler saçıyorken ben oldukça aksi olan bakışlarımı onların üzerinde gezdiriyordum. Bu gecenin bir an önce bitmesi için dualar ederken gece bitmeyecek gibi duruyordu. Kanalın sahibi geldikten ve canlı yayın bittikten sonra koşarak odama çıkacaktım. Pijamalarımı giyip her gece olduğu gibi bu gece de yarışma ile ilgili değişik teoriler üretip aklıma yatanları komodinin üzerinde duran ajandama not alacaktım. Ben bunların hayali ile otururken acıktığımı fark edip masada ki çeşitli abur cuburlara baktım . Hiçbiri doyurucu görünmediği içi ayaklanıp mutfağa gittim . Boş olan mutfağın ışığını açıp Buzdolabına baktım , sadece malzeme olduğunu görünce de buzluğa da bakıp dondurulmuş hazır pizzayı görünce alıp fırına attım . Onun pişmesini beklerken sandalyeye oturmuş su içiyordum . Fırının zili çalınca da çıkarıp bir tabağa koydum ve soda alıp yemeye başladım . Tadı mükemmel olmasa da beni şuan doyuruyordu nasılsa . Mutfağın kapısından ayak sesleri gelince bakışlarımı oraya yönlendirdim ve kapıda duran Araf' gördüm. bakışlarımı ondan ayırıp elimde yarısı yenmiş duran pizza dilimine bakıp bir ısırık daha aldım .Araf gelip karşıma oturdu ve bir dilim pizza alıp yemeye başladı. "Sanırım bu mutfağa gelip bir şeyler yemesen bu evde bir gün açlıktan öleceğim!" dediğinde göz devirip bir ısırık daha aldım . "O zaman bir daha gelip mutfakta yemek yemem." dedim . Araf küçük bir kahkaha atıp pizza dilimini tabağa bıraktı. Ben kocaman bir ısırık alıp yetmeyince kalan parçayı da ağzıma attım ve dolu yanaklarımla sinirli sinirli ona baktım, Araf ise hiç umursamadan konuşmaya başladı. "Merak etme ben senin açlıktan ölmene izin vermem , eğer sen mutfağa inmezsen ben odanın kapısına yemek bırakırım."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD