Keyifli okumalar
NAZ ERDEM
Gizli operasyon için hazırlanırken Mehmet bana bakıyordu. Beni kıskanması hoşuma gidiyordu. Derin bir nefes alırken karşısına geçerken kolundan tuttum.
"Mehmet sende bir haller var?"
"Yok bir şey."
Bir anda kızarken arkasına bakmadan gitmişti. Şaşkınca bakıyordum. Bu adam da bir garip olmuştu. Bazen çok iyi bazen kötü oluyordu. Tolga yanıma geldiğinde ona döndüm. Bana anlattıkları karşısında şaşkınlık içinde kalmıştım. Bir anda giderken askerlere onun nerede olduğunu sordum. Karargahın arka tarafında olduğunu öğrenince oraya gittim. Biriyle tartışıyordu. Kenarda durup onu dinlemeye başladım.
"Yeliz ne saçmalıyorsun?"
"Naz’ın rezil olup gitmesini istiyorum."
"Kızım sen gerizekalı mısın? Ben asla böyle bir şey yapmam benim de kız kardeşim var."
"Gediz."
"Yeliz senin zevkin yüzünden meslek hayatımı bitiremem."
Bir anda ikisinin karşısına çıktığımda bana şaşkınca baktılar. Yeliz öfkeyle bakarken üstüme yürümeye başladı. Gediz kolundan tuttu.
"Yeliz senin hiç utanman yok mu? Bana ahlaksız bir tuzak kuracak kadar ne yaptım."
"Mehmet’i elimden aldın. Sen yokken bir şansım vardı."
"Yeliz seninle konuşalım istersen bak düşman değil de arkadaş olarak."
"Benimle kimse arkadaş olmaz ki hep nefret ettiler.
Gediz yanımızdan giderken onunla birlikte bir banka oturduk bana içini yavaş yavaş dökmeye başladığında gözyaşları akıyordu.
" Daha ilk okulda başladı. Dışlanma hor görme çünkü o zamanlar pek güzel değildim. Kilom da olunca akran zorbalığına uğradım."
"Sen sanıyor musun? Mutluyum bende aynı şeyleri yaşadım. Ama bak çok güzelsin Mehmet yine sevmez ki seni seven başkası var."
"Hem seninle dost olabiliriz kimse olmasa da ben yanında olurum."
Bakışları bana dönerken anlamazca bakıyordu. Benim gördüğüm onun fark etmediği bir şey vardı. Gediz'in ona olan hisleri onun da gelmesiyle şaşkınca baktı.
"Yeliz ben seni çok seviyorum kendime engel olamıyorum."
"Gediz ."
"Yeliz bana bir şans ver lütfen."
Bakışları bana dönerken başımı salladım. Gözleri dolduğunda ona sarılmıştı. Gediz onun alnına öpücük kondurdu. Mehmet yanıma koştuğunda şaşkınca baktı. Yeliz ondan özür dilemişti. Aslında çok güzel bir kız merhametli sadece yanlış insanlar yüzünden bu oluyordu. Yeliz bana sarıldığında gülümsedi.
"teşekkür ederim sayende kendimi çok iyi hissediyorum. Benimle arkadaş olduğun için."
İkisinin gidişinin ardından Mehmet şaşkınca bakıyordu. Bütün olayları detaylıca anlatırken derin bir nefes almıştı. Ayağa kalkarken onu delirtmek için saçlarımı savurdum.
" Ben gideyim de güzelce hazırlanayım düşmanın gözüne girmem gerekiyor. "
" Naz beni delirtme."
Onu arkamda bırakırken operasyon için hazırlık yapmaya başladım. Yeliz yanıma geldiğinde gülümsedim. O anlardı bu işlerden benim pek anladığım yoktu.
"Operasyona çıkıyorum düşmanı mest edecek şeyler lazım."
"Naz bu adamın geçmişi çok karanlık bir çok kadını canice öldürmüş."
"Biliyorum bana dokunamaz yoksa hadım ederim."
"Onun o halini görmek isterdim."
Elbiseyi bana uzatırken makyajı da yapmıştı. Boris denen itin gittiği yerleri söylemişti. Kendisi de karargahta araştırma yapmıştı.
"Mehmet’in yüzünü gören ödü kopuyor."
"Kırmızı elbise giyince yüzünü gör."
Üstüme giydiğim elbiseyle odadan çıktığımda herkes şaşkınca bakıyordu. Mehmet burnundan soluyordu. Kendi kendine söylenmeye başladı. Derin bir nefes aldığında bakışları bana dönmüştü.
"O itin yanına böyle çıkacaksın öyle mi?"
"Mehmet bana bir şey yapamaz senden önce ben onu hadım ederim."
Mehmet yüzüme şaşkınca bakıyordu. Sanırım ciddi olup, olmadığımı merak ediyordu. Etrafa bakarken kimsenin olmadığını fark ettim. Dudaklarını öptüğümde bana sıkıca sarılıp saçlarıma öpücük kondurdu.
"Tehlike altında hissedersen bana işaret vermen yeterli."
"Tamam sevgilim zaten yanımda olacaksın."
Araca bindiğinde bende yanına binmiştim. Yeliz o adam hakkında bilgi veriyordu. Derin bir nefes alırken Mehmet’in bakışları bana döndü.
"Naz dikkat et bu adam çok kurnaz."
"Onun kurnazlığı beni sökmez."
Mekana geldikten sonra uzaktan indiğimde onun mekana giriş yapmıştım. Mehmet korumam olarak yanımda kalacaktı. İçeri girdiğimde loş ışık havada koku midemi bulandırıyordu. Mehmet bana bakacak yere geçmişti.
Barmen bana bakıyordu." Hoşgeldiniz ne istersiniz?"
"Hafif şeyler var mı?"
Başını salladığında bardağa karışık şeyler koymuştu. İçmeye başlarken Boris'in mekana giriş yaptığını gördüm. Gözleri etrafa bakıyordu. Bir anda göz göze gelirken ben onu takmıyorum gibi önüme döndüm.
Arka tarafta bir yere geçerken barmen yanına gitmişti. Onun kulağına bir şey fısıldadı. Barmen yanıma geldiğinde kaşımı kaldırıp bakıyordum.
"Hanımefendi patronum sizi özel odada bekliyor."
"Özel oda ne oluyor?"
Kulağıma eğilip söyledikleriyle sinirim tepeme çıktı. Bu şerefsiz her gelen kızı yatağa atıyordu. Derin nefes alırken kadına ters ters bakıyordum.
"Söyle o patronuna ben öyle yatağa atılacak kadın değilim çok istiyorsa seni atabilir."
Barmen bana korkuyla bakıyordu. Gözleri kocaman olduğunda yanımdan ayrılırken Boris'in yanına gidip ne dediyse it yanıma geldi. Beni baştan aşağı süzmüştü.
"Selam güzellik."
Boris'in yüzüne ters ters baktığımda gözlerim barmene bakıyordu. Onun korktuğu bir şey olmalıydı. Sandalye aniden çekilirken Boris çenemi tuttu.
"Kimse beni reddemez ben istediğimi her zaman alırım."
"Ama ben senin yatağa attığın kadınlara benzemem hadım olmak istemiyorsan yerinde durmayı bileceksin."
Gözleri bacak arasına kaydığında gülmemek için zor tutuyorum kendimi. Gözlerine baktığımda gözlerini kısmıştı.
"Zor kadınları severim."
Ayağa kalkarken çantamı aldığımda Mehmet’in yanıma gelmesiyle bakışları ona döndü. Saçlarımı savurup kapıdan çıktığımda Mehmet mırıldandı. Araca binerken yola çıkarken peşimizden geliyordu.
"Piç takip ediyor."
"Sevgilim amacım o zaten zor kadınları severmiş."
Operasyon başarılı olmuş onu peşimden koşturmuştum. Bir villada durunca hemen içeri girdim. Mehmet’in bakışları bana dönerken kapıda durana baktı.
"Seni şimdi araştırmaya başlar."
"Ya gerçekten öyle olmadığımı öğrenirse."
"Sahte kimlik yapıldı. Araştırma yaparken sen gerçekten zengin biri olduğunu öğrenecek."
Farklı bir telefon çaldığında komutanın aradığını biliyordum. Teklifi hemen kabul edersem şüpleniyor. Ama bende kabul etmeyip koştururum. O kadar kadına zulüm edip öldürmüştü. Bunun hesabını tek tek verecekti.
Boris benim peşimi bırakmazdı. Çünkü o güzel kadın gördüğü zaman alana kadar elinden geleni yapacaktı. Ama benim öyle bir kadın olmadığımı öğrenecekti. Mehmet benim için endişe ediyordu. Bana kötülük edeceğini düşünüyordu.
"Sana zarar gelirse o piçi elimden kimse alamaz."
"Biliyorum hayatım ama görev başarılı olmak zorunda."
"Eğer ters giden Bi şey olursa kimliğini öğrenirse onun ikizin olduğunu söyle."
Yarın farklı bir mekanda olduğunu söylediler. Yarbay gitmemi istemedi. Çünkü şüphelenirse bütün plan batardı. Derin bir nefes alırken aynaya baktım. Sırf beni tanımasın diye saçlarımı kızıla boyamıştım. Şuan aynadaki ben değilim karşımda ünlü iş kadını Alev Soykan vardı.
Farklı bir mekanda normal insanlar gibi takılacaktım ki Mehmet takım elbise giymişti. Beni görünce etkileniyor. Ama sonra suratını asıyordu.
"Sevgilim yapma böyle."
"Seni deli gibi kıskanıyorum."
"Biliyorum bu benim çok hoşuma gidiyor."
Gözlerime baktığında bakışları değişmişti. Yanıma geldiğinde dudaklarımı öperken kalçama da bir şaplak atmıştı. Ben şaşkınca bakarken sinsice gülmüştü.
"Mehmet öküz müsün?"
"Hep vurmak istiyordum."
Arkamı dönerken villadan çıktığımda içimde garip bir his oluştu. Araca binerken bir kaç kişinin beni takip ettiğini fark ettim. Mehmet sakın olmamı söylemişti. Yolun ortasında arabanın önünü kestiler. Mehmet’i bayıltıp beni kolumdan çekip çıkardılar.
"Bırakın beni kimsiniz?"
"Kes lan sesini kahpe."
"Ne kahpe senin gibilere söylenir puşt."
Yüzüme tokat attığında yere düşerken diğeri kolumdan tutup kaldırdı. Araca koyduğunda karşıma geçmişti.
"Seni eski sevgilim gibi hadım edeyim de gör."
Elindeki beze bir şey döküp ağzıma koydu. Gözlerim kapanırken kendimi karanlığa bırakmıştım. Umarım çok geç olmadan Mehmet beni kurtarmaya gelirdi. Yarı baygın haldeyken birinin beni kucağına alıp hızlıca taşıdığını hissettim. Bedenim yumuşak bir yere değmişti.
"Bu kadına hanginiz tokat attı."
Bu sesi tanıyordum. Boris'in sesiydi. Beni onun kaçırdığını biliyordum. Gözlerimi açarken bakışlarım ona döndü. Yüzüme bakıp gülmüştü.
"Güzelim nasılsın?"
"Sanane bundan şerefsiz."
"Yerinde olsam böyle konuşmazdım."
Adamlara işaret verdiğin de hepsi çıkmıştı. Derin bir nefes alırken gözümün önünde soyunmaya başladığında kahkahayı atmıştım. Bana ters ters baktı.
"Neden gülüyorsun?"
"Birazdan aletini kesince nasıl çığlık çığlığa bağıracaksın."
"Bence tadına bakmadan konuşma."
"Sen beni başkasıyla karıştırdın sanırım. Bana dokunmana izin verir miyim?"
"Seksi kadınsın benim hoşuma gidiyor. Hiçbir kadın kolayca beni etkisi altına alamaz bembeyaz bacakların çok güzel."
"Anan sana terbiye vermedi mi? Kadınların bacaklarına bakılırsa taciz olduğunu söylemedi mi?"
Boris'in yüzü anında düşmüştü. Demek ki hassas ve zayıf noktası annesiydi. Doğru yerden vurmayı başarmıştım ki öfkeyle bağırdı.
"Bir daha sakın onun adını anma."
"Beni bırak gideyim."
"Sen benimsin gidemezsin."
"Sahiplendin yani senin bir adamın bana hakaret edip tokat attı."
"Sen merak etme hesabını keserim."
Bu operasyon başarılı olmak zorundaydı. Başka bir yolu yoktu. Aklım hala Mehmet'e kalmıştı. Boris'in bakışları bana dönerken anlamazca baktım.
"Sadece kadınım değil şirkette asistanım olacaksın."
İşte benim beklediğim fırsat ayağıma geldi. Asıl amacım şirkete girmek olacaktı. Onun asistanı olabilirim ama kadını olamazdım. Koluma bir bileklik bağlamıştı. Sanırsam bu takip cihazı olmalıydı. Bekle sen anandan emdiğin sütü götünden nasıl çıkarıyorum. Seni nasıl hadım ediyorum. Eğlence asıl şimdi başlıyordu...
Bölüm sonu...