16. Bölüm:Karargah Savcılık binasının önünde, Demir'in ardında bıraktığı boşluk, Serra'nın içini kemiren bir soğukluktu. Taksiye binip annesinin evine döndüğünde, kendini bir rüyanın içinde gibi hissediyordu. Her şey bu kadar çabuk, bu kadar acımasızca mı bitecekti? Demir'in son bakışı, gözlerinin önünden gitmiyordu; o çorak, veda dolu ifade... Ertesi birkaç gün, belirsizlikle geçti. Avukattan haber gelmedi. Demir'den hiçbir ses çıkmadı. Serra, annesinin evinde, bir hayalet gibi dolaşıyordu. Yemek yemiyor, uyuyamıyordu. Sürekli telefonunu kontrol ediyor, bir mesaj, bir arama bekliyordu. Sessizlik, en kötü işkenceydi. Nihayet, bir hafta sonra avukat aradı. Sesinde bir rahatlama vardı. "Savcı, psikiyatrist raporunu ve ifadelerimizi değerlendirmiş. Kaydın delil değerinin devam etmesine ve

