KESİT

365 Words
…… Üzerime doğru adım attı. Kara gözlerini gözlerimin içine kilitlemişti; bakışlarındaki tutku ve öfke dalga dalga üzerime yürüyordu. Geri çekildim, bacaklarım arkamdaki yatağa çarptı. Kaçacak yerim kalmamıştı. Boynunu hafifçe sola eğip gözlerini kıstı. O an, sanki tüm ruhumu okuyordu. “Demek… hiçbir şey hatırlamıyorsun, öyle mi?” diye fısıldadı, sesi hem tehditkâr hem büyüleyiciydi. “Ben… ben gerçekten hatırlamıyorum,” dedim titreyerek. Sözcükler dudaklarımda can çekişti ve dizlerimin bağı çözülerek yatağa düştüm. İnce bir gülümsemeyle, avını kıstırmış bir yırtıcı gibi üzerime eğildi. Yatağa iyice yaslandım, kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. “Yaniii…” diye sözü uzatarak dudaklarını yaladı, ses tonu tüylerimi diken diken etti. “Bu yatakta hayvanlar gibi seni becerdiğim o ateşli gecelerin… hiçbirini hatırlamıyorsun, öyle mi?” Gözlerim şokla açıldı. Derin bir nefes aldım ama ciğerlerim yetmedi. Ben… ben böyle bir şeyi nasıl hatırlamıyorum? Ben kimim, o kim? Hayır anlamında başımı hızla salladım. Sesim çıkmadı. Gözlerinde bir anlığına karanlık bir şimşek çaktı. “Yalan söylediğin an seni köpeklerime parçalatacağımı biliyorsun, değil mi?” diye mırıldandı, dudakları neredeyse tenime değiyordu artık. Sessiz kaldım, bedenim tehlikeyi iliklerime kadar hissediyordu. O ise başını geriye atıp alaycı bir kahkaha savurdu. “Demek hatırlamıyorsun ha hiç bir şey!” dedi ve bakışlarıyla beni yavaşça, sindire sindire ezdi. Yüzündeki tehlikeli gülüş o na aklıma kazınan tek şeydi. Hızla başımı salladım. Titrek sesimle “Hatırlamıyorum…” diye tekrarladım. Üzerimden kalkınca rahat bi nefes aldım. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıp kapıya ilerlediğinde, “dur!” Diye bağırdım. Adımları bir anda durup omzunun üzerinden bana baktı. Onu sinirlendirmek istememiştim. Ama merak ediyordum. “Lütfen ben kimim? Siz kimsiniz? Ne oldu bana?” Sorularıma bi cevap arıyordum. Öğrenmezsem bu odada kafayı yitecektim artık. Elleri cebimde bedeni bana dönerken, “sen kim misin?” Diye başını eğip benim sorumu bana sordu. “Sen, benim için çalışıyorsun!” “Na-nasıl yani?” Alayla gülümseyip, “ben ne istersem onu yapıyorsun! Kişisel asistanımsın…” dedi. “Ama az önce…” çalışanıysam az önce dedikleri saçmaydı. “İş tanımını ben belirlerim! İstediğim zaman kölem olur beni tatmin edersin senden ne isteniyorsa uslu bi kız olup onu yaparsın duydun mu beni !” Diye kükredi. Bi refleks gibi hızla başımı salladım. Onun o güçlü aurası üzerimde şimdiden hakimiyetini kurmuştu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD