Kırılmak istemesek de kırılmışızdır bazı noktalarımızdan, öyle bir kırılmışızdır ki kaburgalarımız çatlamış aralarından sevdiklerimiz ve sevemediklerimiz kan gibi akarak yerle yeksan olmuştur. Bir hiç uğruna heba ettiğimiz şeylerin, doğruluğunu sorgulamadığımız için, doğru dediklerimizin yanlış olduğunu sonradan öğreniriz. Ben yaptığım yanlışlarla bütün doğrularımı götürüp, kendi doğru bildiklerimle yetindim. Neydi doğru? Bilmiyordum. Hayat ne kadar adilse o kadardım, bir tek bunu biliyordum. Akrep, yelkovanı beklerken gün doğmuş ama kara bulutların arkasında kalmıştı. Hava soğuktu. Nisan ayında olmamıza rağmen ara ara gelen soğuklar insanı hasta edebilecek kadar kuvvetliydi. Stresli bir kahvaltının ardından hazırlanmak için odama çıkmıştım. Saatler sonra gideceğim görev, dilimi damağım

