2 2 saat sonra... Nihayet o kocaman yemyeşil bahçesi olan Yiğitler'in evinin önüne gelmiştik. Arabadan indiğimizde buraya ikinci kez gelişimdi. O zamanlar Yiğit'i doğru düzgün tanımıyordum. Çağla denen o kadın vardı, hayatında. Ama şimdi, işler bambaşka bir hal almıştı ikimiz içinde. Bundan mutluluk duyuyordum. Yüzümde gülümsemeyle eve baktım. Melisa ve Arda da şok olmuş bir halde eve bakarken bana '' Burası, Yiğit bey'lerin evi mi? '' diye sordular. Ben de, başımı evet, anlamında salladım. Hep birlikte kapıya gittiğimizde, babam kapıyı çaldı. Açılmasını beklerken bizimkilere dönerek ' ' Bana bakın, içeride öyle abuk sabuk hareketler yapmayın, size, sorulmadan her lafa atlamayın. Edebinizle oturun. '' dedim. Bir yandan da, Melisa' ya, '' Tamam mı? '' diye sordum. Melisa da, '' Be

