Zeki, çevik, ahlaksız... Adar Kıraç...
İntikam için her şeyi yapabilecek kapasiteye sahip olan bu adam, başta kardeşleri olmak üzere pek çok insanın hayatının üzerine adeta bir kara bulut gibi çöker.
İçinde yıllarca alev alev yaktığı intikam ateşi dışında hiçbir şey umurunda değildir ve kaybedecek kimsesi olmadığını iddia eden pislik herifin tekdir...
Ancak dünya üzerinde hiçbir şeyin sürekli aynı kalamaması gibi Adar'ın bu iddiası da o farkında bile olmadan, karşısına çıkan yetim bir kız tarafından yerle bir edilir...
İlerleyen bölümlerden bir kesit...
Madde 10 (Yükümlülük İhlal Kuralı):
"Maddelerin herhangi birinin ihlali halinde çalışan, işverenin vereceği her türlü cezayı peşinen kabul etmiş sayılır. Bu ceza, işverenin insiyatifine göre değişiklik gösterebilir ve kesinlikle tartışılamaz."
İnci, son maddeyi de birkaç kez sesli okumuş olsa da artık okuduklarını algılayamacak kadar beyni uyuşmuştu.
Bunca yıllık eğitim hayatında yüzlerce bilimsel metin okumuş, onlarca yazdığı makaleyle uluslararası ödüller almıştı.
Ama şu on maddelik saçma sözleşme, tüm bilgisine rağmen kendini bir an için aptal ve adaletsiz bir oyunun parçası gibi hissetmesine yol açmıştı.
Daha önceki iş görüşmelerinde çoğu zaman göz ucuyla bakıp imzaladığı bu tip sözleşmeler, genellikle karınca duası gibi yazılarla dolu olur, hepsi birbirine benzerdi.
İlk defa ciddi ciddi okuyarak imzalamayı planladığı bu sözleşmenin, böyle absürt ve mantık dışı olabileceği kırk yıl düşünse aklına gelmezdi.
Elindeki kağıdın iki kenarını öyle sıkı tutuyordu ki hırsından biraz sonra o kağıt moleküllerine ayrılabilirdi.
Gözlerini kocaman açıp diliyle kurumuş dudaklarını ıslattı.
“Ceza derken?”
Sonra kendinden emin bir tavırla yerinde dikleşti, buz gibi bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirirken tek kaşını havaya kaldırdı.
“Mesela?” diye sahte bir merakla sordu.
Ne olabilirdi?
Olmayan maaşından mı keserdi?
Kovar mıydı?
Ya da tek ayak üstünde bekletir, hadi en kötü falakaya mı yatırırdı?
Adar’ın, bakışlarını çok önemli bir şey düşünüyormuş gibi masanın üzerinde gezdirdiği o sinir bozucu birkaç saniyelik sessizlikte aklından olası ihtimalleri geçirmeye başladı.
“Mesela…”
Adamın bir tık yüksek çıkan sesiyle daldığı saçma düşüncelerinden hızla sıyrılıp onun gözlerine merkala baktı.
“En iyi ihtimalle; acıtarak sikerim!”