KARAR

766 Words
Esma’dan ; Tufan’ı görünce yüreğim oynamıştı boy pos nasıl yakışıklı seni görmeye geldiler diyince anam ne heyecanlanmıştım kahveleri verirken bana göz atmıştı beni beğendi ondan dedim ama adamın içinde çapkın her nefes alan kıza asılan tek amacı sikinde olan bir insan olduğunu anladığımda nikahtan bir ay sonraydı beni yıllardır seven Akın dizime kapanmış yapma Esma ben seni dünyanın en mutlu insanı ederim bir he de önüne dünyayı sererim diye teklifle gelmiş ama ne hissettiğimi bilmeden yakışıklı oluşuna kanıp bir kez daha red etmiştim tercihin kaderindir işte yüzümü hiç güldürmeyen bu adamla bu hapiste bir ömür boyu mutsuzluğa evet demiştim her gün dışarı çıkar bazen başka kadın kokularıyla odaya gelir canı isterse hayvanın bile hak etmediği şekilde siker her birleşmede çektiğim acıları hiç önemsemez boşalınca arkasını döner yatardı babasının eve bir kuma daha alacağını duyunca ortalığı birbirine katmış annesini aile şerefini düşünüyor sanmıştım ama mirasa sürekli ortak çıkarıyor birde çocuk yaparsa kadın valla öldürürüm dediğinde insanlıktan hiç nasibini almamış bir insan olduğunu anlamıştım bir kez daha Aze kadın bir odaya çekip saatlerce ikna etmiş sonunda ne haliniz varsa görün deyip çıkıp iki gün gelmemişti eve nikah gününe kadarda sesi çıkmadı ta ki gelini eve alıp geldiğinde kızın abisi artık akrabayız bizim istediklerimiz yerine getirilecek dediğinde tekrar delirdi sanki bir kuruş para kazanmış gibi tekrar babasının üstüne yürümüş cam kapı indirip çıkıp gitmişti sanki o kadar kavga başka yerde olmuş gibi nikah yapılıp abisinin eline bir çanta tutuşturup göndermiş ve çalgıcıları çağırmıştı Bayraktar ağa yaptıklarını hiç desteklemeyen kardeşi Ahmet ağa hiç birine katılmamıştı zaten birebirlerini hiç sevmezlerdi bir kez gitmiştim Ahmet ağalara bizim konaktan küçük bir konakta yaşayan çok mutlu bir ailesi vardı 27 yaşındaki oğlu devran hiç evlenmemişti zamanında birine aşık olmuş nedense evlenememişler bir daha hiç bir kızı kabul etmemişti hastaneye giderken Bayraktar ağanın çoktan öldüğünü biliyordum Aze kadın kendini yerlere atıyor çığlık atıyordu hiç inandırıcı gelmedi ama dedim belki seviyordu kalbini karatma Esma hastaneye ulaştık içeri çoktan almışlardı beş dk geçmişti ki tufan geldi ben ulaşamamıştım nerden haberi oldu bilmiyorum ama soramadım polisler gelmeye başladı ifade için karakola geleceksiniz dedi tufan bagırarak babam öldümü sağmı haberimiz yok ne bu acele diye bagırdı polisler sakince tamam bekliyoruz dediler 30 dk geçmişti ki kapıya bir doktor çıktı geldiğinde hastayı kaybetmiştik döndürmeye çalıştık ama malesef başınız sağolsun dedi Aze kadın kendini yerlere attı tufan duvarları yumrukladı benim şaşkınlıktan ne yaptığımı bile hatırlamadım bunlar sanki bu adamı çok seviyor gibi neden garip hareket ediyorlardı aşiretin büyük kısmı hastane önüne dolmuştu Ahmet ağada bir arabadan inip başımız sağolsun nasıl oldu dedi o anda Aze kadın Ahmet ağaya döndü sen yaptın sen diye bagırmaya başladı Ahmet ağanın kaşları yukarı kalktı ama yüzü değişmedi ögrenecegiz dedi Aze kadın bir dondu mu banamı öyle geldi bilmiyorum cenaze işleri falan hiç bilmediğim işler olduğu için ben konaga döneyim gelen giden olur dedim kafasını salladı tufan onlarda karakola giderken bende konaga döndüm Dicleyi odama bırakmıştım nerdeyse sabah olmuştu ne yaptı acaba kız diye düşündüm konaga geldiğimde odamın kapısı kilitdi uyuyor olmalı rahatsız etmemek için aşağı indim çalışanlarda haber bekliyordu ki kapının önünde haberin doğrumu olduğunu öğrenmek için çok kişi toplanmıştı taziye çadırı kurulsun dedim cenazede olsa gelenlere yemek verilirdi kim bu adeti bulduysa acısını yaşamadan milleti doyurmak ne diye sürekli düşünürdüm artık üzerimi değiştirmem için odaya çıkmam lazımdı kapıyı çaldım hala ses gelmiyor korktum yumruklamaya başladım en sonunda Dicle açtı abla kusura bakma yeni daldım duymamışım dedi olsun dedim ne oldu diye sorunca hiç düşünmeden öldü dedim üzülmeden Allah rahmet eylesin dedi ama yüzünde huzur vardı abinlere ulaş seni alsınlar dedim kimseye sormadım ama bu evde can güvenliği yoktu bence telefon isteyınce verdim ben bir duş alıp çıktım elinde telefon yüzüne bakıyordu eee dedim ben hiç kullanmadım ki abla dedi kusura bakma benim dalgınlıgım sormadım dedim tuş kilidi yoktu numara ekranını açtım yaz yeşile bas dedim kafasını salladı bir kaç kez denedi ulaşilamıyor dedi sonra tekrar deneriz dedim bir şey yedin mi sen hiç dedim gel mutfağa gidelim dedim kafanı eğdi çok acıktım valla abla sağol dedi baktım üstündekiler düzgün hadi çıkalım dedim merdivenlerden inerken konağın kapısı açıldı ikinci kez gördüğüm Seymen içeri girdi göz gözü gelince selam bile vermeden Esma yenge neler oluyor duyduklarım doğrumu diye bağırdı evet Seymen başın sağolsun dedim elleri yumruk olmuştu birde gerçekten evleniyormuydu dedi gözleri yanımda duran Dicle ye kaydı bende Dicle’ye döndüm ama hali hal değildi ve Dicle iki basamak kalan merdivenden bir anda düştü Seymen koşup hemen yanına geldi yanaklarına hafifçe vurup uyan dedi o an eline başının altından çekip baktığında elinde kanı gördüm Dicle diye çığlık attım bu kadarı fazlaydı artık ne hissedecegimi bile bilmiyordum o arada Seymen kucağına aldığı Dicle’yle kapıya bagırdı araba hazırlayın çabuk
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD