Konağın kapısından giren adam filmlerdeki adamlardan yakışıklı bir kaç saniye bakmıştım
hayatımda böyle bir yakışıklı insan görmemiştim
başımı eğdim hemen ben kimdimde bu halde güzelliğin derdindeydim
ayaklarım titriyordu açlıktan ayakta duracak halim yoktu
yediğim dayaktan sızlamayan hiç bir yerim kalmamıştı
adam Esma ablaya seslenip birşeyler söyledi duymuyordum elimi korkuluğa attım ama başım öyle döndü ki başımı bir yere çarptım
gözümü açınca o yakışıklı adam bana bakıyordu
aklıma gelen ilk şeyi sordum hangi filmde oynuyorsun
yüzüme uzaylı görmüş gibi baktı ağzı açıldı
sonra benim gözlerim kapandı gözümü tekrar açınca hastane odasında olduğumu anladım kolumda serum vardı
kendimi çok daha iyi hissediyordum o arada kapı açıldı
içeri bir hemşire girdi geçmiş olsun uyanmışsınız dedi kafamı salladım kapıda polis var ifade alacaklar dedi
neden ki dedim kendileri açıklar birazdan çok uzun süre aç susuz kalmışsın
kaçırılan bir kız var sanırım o sensin sakın korkma herseyi anlat devlet sana sahip çıkar
daha reşit değilsin dedi
tamam teşekkürler dedim sessizce ne diyecektim şimdi kaçırılan kız ben değilim karıştırdılar diye içim rahattı
bizim buralarda kaçma çok olurdu zaten devlet sahip çıkar dediği 18 yaşına kadardı
sonra ne yapacaktım ki ben aman yanlış anlaşılma zaten dedim
polisler içeri girdi iki kişilerdi birde kadın geldi yanlarına yaşım küçük diye destek olacakmış
merhaba isim soyisim dedi hiç düşünmeden Dicle varol dedim
evet Dicle bizde seni arıyorduk deyince şokla gözüm açıldı arkadaki kadın bir adım öne çıktı
kızım korkma sana bunları kim yaptı hepsini anlat
abin şikayetçi olmuş zaten başına ne geldiyse seni cinsel yoldan bir şeye zorladılarsa anlat biz senin yanındayız dedi
şok üstüne şok yaşıyordum abim beni sattı zaten kocaman bir adama ne diye şikayetçi olmuş
aklım durdu ama işin içinde başka bir şey var diye hatırlamıyorum dedim
kimin yanındaydın dedi polislerden biri hatırlamıyorum dedim
sana zarar vermişler başka ne yaptılar dedi hatırlamıyorum dedim
kadın yine yumuşak bir sesle kafasını çarpmış doktoru önemli bir şey yok dedi ama yinede bundan dolayımı hatırlamıyor bir soralım dedi
o arada kapı ardına kadar açıldı abim sanki beni eliyle o adama vermemiş gerçekten kaybetmişte bulmuş gibi yanıma koşup Dicle’m diye bana sarıldı
elim kolum kalmıyor ağzım açılmıyordu
kulağıma konuşma sakın dedi ve polislere dönerek ne dedi var mı bir gelişme dedi
oskarlık performans sergiliyordu
ben salak değildim ağa ölmüştü abim başka birine daha satabilmek için olan yapıyor dedim
aslında herşeyi anlatmak istiyordum ama korkuyordum bizim buralarda sesin çok çıkarsa kadınsan aklını kullanıp susmayı ögretirlerdi
yoksa sonun belliydi kadın cinayeti bile işlenir ortalıktan yok edilirdin herkes namus der susardı kadınlarda susardı
sustum yine polisler biz doktorla konuşalım neden konuşamıyor sizde yanından ayrılmayın belki size anlatır dedi
ohh tabi dedim içimden kurda kuzuyu bırakıp gidin onlar çıkınca abim sakince kapıya yürütüp kapıyı kilitledi yanıma geldi
ve saçıma elini attı sakın ağzını açma Dicle seni öldürürüm dedi abi ben ne yaptım neden böyle ifade verdin adam zaten öldü ben zaten yanınıza gelecektim ulaşamadım size dedim
elimi saçımdan çekti benim akıllı kardeşim şimdi sen dul kaldın eve dönsen başımı belaya sokarsın seni o aşiretten başka birine almaları gerek yoksa hepsini yakarım yok öyle biz artık ağaya sırtımızı dayadık diye sevinirken adam öldü gitti zaten sana dokunmamış keşke dokunsaydı belki çocuk olur diye sana dokunamazlar o konaktan atamazlardı diye konuşmaya devam ettikçe
midem bulandı abi yapma etme çalışırım tarlaya gider kuru ekmekten başka bir şey yemem diye yalvarmaya başladım
kes lan sesini ağzını açma iyi demişsin hatırlamıyorum de ben halledeceğim dedi
daha konuşacaktı ama bir hizmetli yemek getirdi
çok aç kalmışsınız yavaş yemeniz söyledi deyip tepsiyi bırakıp çıktı
abim kucağıma bıraktı iki üç kaşık ancak çorba içebildim o sırada kapı açıldı
Bayraktar ağaya benzer birisi girdi içeri daha gençti elimde kaşık kaldım beni şimdide buna mı vereceklerdi
yoksa gözlerim doldu bana baktı tiksinir gibi abime baktı
tekrar bana döndü kızım ben Ahmet bayraktarın kardeşiyim merak etme bunları tekrar yaşamayacaksın artık benim himayemdesin dedi
abim dikleşti hayırdır Ahmet ağa kimi himayene alıyorsun sen öyle dedi
kes Gökhan sesini diye bagırdı kızı sattığın yetmez gibi daha çok para için kaçırdılar demişsin
yok satmak falan diye kendini savunmaya çalıştı
ama Ahmet ağa konuşturmadı git ifadeni değiştir şikayetini çek ne kadar istiyorsan vereceğim dedi
abimin gözleri parladı Dicle’yi sen mi alacaksın diye sordu
Ahmet ağanın gözlerinden alev çıktı Gökhan seni öldürürüm parçalara ayırım her paranı başka şehire dağıtırım şerefsiz
benim torunum yaşında sizin gibi sapkınmıyım ben dedi hararetle
ben daha eve almam aşirettengelin kalacak töre belli dedi abim
yinede töreniz batsın dedim Ahmet ağa bana döndü ama kızgın değildi
abim bagırdı
sus lan sen ne konuşuyorsun oradan diye
sanki orada satılan başka bir ağaya alın diyen kendi degil gibi
Ahmet ağa babacan bir tavırla kendi yaşına uygun biri olacak ağalar toplandı karar çıktı
Bayraktar ağanın küçük oğlu Seymen ile evlenecek
yıkıldım bir kez daha yüzünü bile görmediğim birine satıldım