Dolu dolu geçirdiğimiz bir haftanın ardından Ordu’ya döndük dün akşam. Balayımız beklediğimden bile güzeldi. Artvin’in göl kenarındaki o küçük evinde her gün huzurla uyandık. Sabahları gölde yürüyüş yaptık, el ele tutuşup doğanın sessizliğine karıştık. Alpaslan’la birlikte yağmurda yürüdük, bazen sadece sessizce oturduk, birbirimize sarıldık. Geceleri, gökyüzündeki yıldızların altında battaniyeye sarılıp dilek tuttuk, şömine başında saatlerce konuştuk, kahkahalar attık. Alpaslan’la geçirdiğimiz o günlerde, birbirimizi daha yakından tanıdık, geleceğimizden bahsettik. Beni hep güldürdü, ciddi olduğu anlarda bile o sıcaklığı hep yanımdaydı. Birlikte geçirdiğimiz bu zaman, sanki dünyadan soyutlanmış gibiydik. Gerçekten her anı dopdoluydu, hiçbir şey eksik değildi. Ama her güzel şeyin bir son

