Yazarın Anlatımıyla
Sena 18 yaşına yeni girmiş, genç ve güzel bir kızdı. Aynanın karşısında bugün başına geleceklerden habersiz, saçlarını tarıyordu.
Normal bir ailesi olması için nelerini vermezdi ki? Her zaman bu duruma hüzünlenir, sonra da bunu yaşattığı için, anne ve babasına farkında olmadan öfke duyardı.
Ailesi asla normal değildi. Şiddet yanlısı bir baba ve dünya yıkılsa umurunda olmayan bir anne vardı.. Kullandığı ilaçlar onu bu kadar sakin tutsa da neden ilaç kullandığını dahi bilmiyordu Sena..
Anne ve babası aşık olarak değil, mecbur kalarak evlenmişlerdi. Yıllar süren davranışların asıl kaynağı, geçmişlerinde saklıydı.
Babası aşık olduğu kadına kavuşacaktı. O hafta istemeye gideceklerdi. Şimdi ki karısı Selma ile Ayşe yakın arkadaştılar.
Selma'nın sayesinde birbirlerini tanıyıp sevmişlerdi. Mehmet Ayşe 'ye not iletsin diye hemen Selma'nin yanına gelmişti.
O esnada süt sağan Selma her şeyden habersiz sütünü sağıyor, askerdeki sevdiğini düşünüyordu. ' Gelse de bir an önce biz de evlensek ' diye iç geçiriyordu.
Mehmet ahırın kapısında Selma 'yı izlemeye dalmıştı. Kadının kendinden bile haberi yoktu. Dalgın dalgın süt sağıyordu.
Önündeki kovadan dolayı bacaklarını açmıştı. Eteği sıyrılmış biçimli bacakları meydana çıkmıştı. Selma'yı daha önce hiç böyle görmeyen Mehmet arzularını dizginleyemedi.
Sessiz ve sinsice arkadan yaklaşıp Selma'nin göğüslerini sıkmasıyla, kadın neye uğradığını şaşırdı. O esnada ayağı kovaya çarpmış, sağdığı bir kova süt de yere dökülmüştü.
Çırpınıp kendini kurtarmaya çalışsa da Mehmet'i görünce şok olmuştu. Bir tokat attı ona kendine gelmesi için. O Ayşe'yi seven adamdı. Şimdi bunları ona nasıl yapardı ?
Ama attığı tokat onu daha kışkırtmıştı. Selma'nın ağzını kapatıp, karşı çıktıkça da vurup onu sindirerek, samanların üzerinde Selma'ya sahip olmuştu.
Bu olayın üzerine evlenmek zorunda kalmışlardı. O arzulu anlar geçtikten sonra Mehmet yaptığı şeye çok pişman olmuştu. Ne Mehmet, ne de Selma sevdiklerine kavuşamamışlardı...
Uğradığı tecavüz sonucu hem psikolojisi bozulmuş, hem de hamile kalmıştı.
Askerdeki yari gelip olanları duyunca canına kıymıştı. O günden beri Selma var ama yok gibiydi.
Geçirdiği sinir krizleriyle doktor ona sakinleştirici haplar vermişti. Öyle ki bu krizler gittikçe daha da şiddetleniyordu.
Mehmet kendini alkole vermiş, her gün ' o günü keşke yaşamasaydım ' diye içerdi.
Bu sebeplerden habersiz olan Sena, aynı kaderi onunla paylaşan kardeşi Sema'yı olduğunca seviyor, onu korumaya çalışıyordu.
Banyodaki işini bitiren Sena, çantasını sırtına takmış annesine sesleniyordu.
"Ben çıkıyorum anne!"
Babası saçlarına yapışmış yine eziyet etmenin peşine düşmüştü. " Baba yapma ne olur. Sabah sabah ne yaptım sanki durr. " Derken göz yaşlarını tutamadı.
Sabah özenerek taradığı saçlar, şimdi öz babası tarafından yolunuyordu.
" Testi kırılmadan döveyim ki seni, bir işe yarasın. Testi kırıldıktan sonra, dövsem neye yarar?"
" Sena! Okuyup adam olacaksın. Bizi bu hayattan kurtaracaksın! Öyle oğlanlarla fingirdedigini falan görmeyeyim. Sonra uyarmadın baba deme! " diyerek kızı savurdu.
Sena da usanmıştı bu hayattan. Dersleri çok iyiydi. Babasının da dediği gibi kurtaracaktı ama sadece kendini ve kardeşini..
Hayattaki tek gayesi iyi bir meslek sahibi olup kardeşini de alıp bu aileden gitmekti. Ne onu döven bir babayı, ne de bunları bile görmeyen bir anneyi hayatında istemiyordu.
Göz yaşlarını silerek yola çıktı. En yakın arkadaşı ona mesaj atmıştı. Tam ona cevap verirken duyduğu fren sesi ve sol bacağındaki acı onu şok etmişti.
Etraftan sesler gelirken arabadaki adam kızgın bakışlarla Sena'ya doğru ilerledi. Bir şeyler de söylüyordu ama anlaşılmıyordu.
Sena'nın anlatımıyla
Aynı anda birden fazla duyguyu bir arada yaşıyordum. Korku, panik, gerginlik, heyecan, acı...
Daha fazla dayanamadım acıya. Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Adam yanaklarıma tokat atıp " kendine gel " gibi bir şeyler söylüyordu.
Kalabalık bir grup başımıza toplanmıştı. Nefes alamıyordum resmen. Gözlerim tekrar kapanmaya, siyahlıklar arasında minik flaşlar patlamaya başlamıştı.
Sırtımdan aşağıya bir ter boşaldı ve seslerin uğultusu kulaklarımdan uzaklaşmaya başladı. Ve gerisi kocaman karanlık bir boşluktu...
.
.
.
.
Devam edecek...