Arhat ağdan, Karım ve kızım yine buluştuğu için içim kıpır kıpır ederken arkalarından gülümseyerek baktım. Gülbin’e süpürgesiz cadı diyordum ama gerçekten üzerimde sanki büyü yapmıştı. Şu yaşadığım dağ olsa yıkılacak olayların altında ezilirken bile içime mutluluk düşürebiliyordu. “Ablacım, sen nasıl izin verdin karının gitmesine? Annemin iki lafına bakıp şu yuvayı dağıtmaya değer miydi? Ben alıp götürürdüm annemi iki üç güne. Sakinleşmeden göndermezdim. Hadi kendinizi düşünmediniz, Berfe’ye günah değil mi?” Şimdiki aklım olsa zaten göndermezdim ama o an gitse daha mutlu olur gibi gelmişti. Onca hakaretin, eziyetin içinde yaşamasına kıyamamıştım. Ağlamaktan kan yürümüş gözlerine bakılırsa şimdi de mutlu değildi. Üstelik amcası, belki şerefsiz babası eziyet ediyordu döndü diye. Serhat

