Gülbin’den, Arabadan bu sefer kendi başıma indiğimde kendimi biraz rahatlatmak için Arhat abinin gözüne baktım. Ödevini ilk yapan çocuğun öğretmenine koşması gibi, sanki becerimi takdir ederse mutlu olurum gibi gelmişti ama hiç yüzüme bakmadı. Arabada gelirken özür diledikten sonra da bir daha konuşmadığı için öfkeli mi, üzgün mü, pişman mı bilmiyordum. Kardeşini kaybetmiş, üzerine de bir sürü yük yüklenmişti. Bana ilgi göstermedi diye gücenecek halim yoktu. Kendim indiğimi gördükten sonra bana bir şey demeden arkasını dönüp gideceği zaman usulca seslendim. “Ağam.” İlkten şaka olsun diye demiştim ama şimdi böyle kolayıma gelmişti. Hem annem de babama ağam diyordu benim, sevdiğim bir kelimeydi. Ben seslenince hızla arkasını döndü, şaşırdığını suratından anlıyordum. Ana baba gününe dö

