48. Bölum

1477 Words

TİMUR Asya'nın uzaktan gelen sesine, cevap vermek istedim fakat Erdinç, elindeki silahı kafama doğrulturken, boştaki elinin işaret parmağıyla susmamı işaret etti. "Sakın!" dedi. O karşımda iğrenç iğrenç sırıtırken, iri yarı iki adamı kollarımı tutuyordu. "Eğer sesin çıkarsa o güzel karının beynini, gözlerinin önünde patlatırım ya da hafızandan hiçbir zaman silemeyeceğin, başka şeyler de yapabilirim. Hem de zevkle... Şimdi söz dinle, akıllı uslu dur!" İmaları onu öldürmem için bir neden olmasına rağmen, hissettiğim çaresizlik o kadar büyük ve sarsıcıydı ki mecbur boyun eğmek zorunda kaldım. En azından Asya'nın sesini duymuş, yakınımda bir yerde olduğunu öğrenmiştim. Ama Erdinç gibi akıl sağlığı yerinde olmayan adamların, sağı solu belli olmazdı. Hayatımdaki en büyük korkumla yüz yüzeydim

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD