Ah Fırat! En güvendiğim insan nasıl yapmıştı böyle bir hatayı aklım almıyordu bunu. Ona olan öfkem, artık yerini durgun sulara bırakmaya başladı gibi. Onunla ilk tanıştığımız günü hatırlıyorum. Henüz on dört yaşlarındaydım. O ise benden sadece bir kaç yaş büyüktü. O gün babamı görmek için şirkete gittiğimde odasında onunla konuşuyordu. Bana, "Gel oğlum seni en dürüst ve güvenilir olan adamlarımdan rahmetli Mehmet Bey'in oğlu ile tanıştıracağım," dedi. Birbirimize baktığımızda gülümsemiştik. O gün anlamıştım onun ne kadar iyi bir dost ve sadık bir arkadaş olacağını. İri yarı görüntüsü insanı bir daha düşündürse de özünde yumuşak kalpli ve merhametliydi. Tabii masum insanlara karşı. Düşmanlarına karşı ise ondan acımasızını görmedim. Babam sağ iken onun özel işlerine direkt Fırat bakardı.

