3

449 Words
Züleyha daha gün ağarmadan kalktı.İçinde çokça heyecan birazda ya yine engel olmaya kalkarlarsa diye korku vardı. Meleği arayıp uyandırdı, Hızlı hızlı bir şeyler atıştırdı, üstünü giyindi. Amasya merkeze köylerinden Kara Ali 'nin dolmuşuyla gidilirdi.Oda sabah altı buçukta köyden, akşam altı buçukta Amasya'dan hareket ederdi ki kaçıranın vah haline. Zaten köylünün çoğunun hususî arabası vardı.Kara Ali'nin müşterileri ya merkezde okuyan cocuklar yada üç aylıklarını almaya giden köyün yaşlıları olurdu. Melek'le köy meydanında buluştular. saat daha altıyı çeyrek geçiyordu. Züleyha telaşla "geç kalıcam" yetişemiyeceğim, nerde kaldı bu Ali abi' diye dönüp dönüp başa sarıyordu cümlelerini. Onun bu tatlı telaşına gülen Melek in onu sakinleştirme çabaları bile pek bi işe yaramıyordu. Züleyha akşamki telefon görüşmelerinde tortorla gidelim diye ısrar etmişti ama Melek "ben elma sepetinde gitmem" demiş dikilmişti. Neyse ki Kara Ali'nin saati yine şaşmamış tam altı buçukta köy meydanındaydı.Hafta sonu olduğundan dolmuşta melek'le Züleyha haricinde üç kişi daha vardı. Kara Ali 'nin yapılacak iş değil yaktığım mazotu kurtarmıyo sözlerine tebessüm ettiler. Bütün köy halkı severdi hayatta bi anacığıyla bu dolmuşundan başka bir şeyciği olmayan her darda olanın yardımına koşan bu genç adamı. Bilirlerdi ki Kara Ali'nin bu dolmuş bir kişi için bile olsun gider o yarım saat lik yolu. Sınava gireceği okula yakın bir yerde indiler. Daha saat çok erkendi. Yeşilırmak 'ın kenarında bir banka oturdular. Melek "Hâlâ inanamıyorum Züleyha, birazdan sınava gireceksin, kurtulacaksın o emmingil olacak asalaklardan. Kızma bana onlara öyle diyorum diye olur mu. " diye can dostuna yavru kedi gibi baktı. Züleyha arkadaşının boynuna sarıldı "iyiki hep yanındaydım, iyiki bütün dertlerime ortak oldun, sen benim hiç sahip olmadığım kardeşimsin, bundan sonra inşallah kazanıp ninemle kendime onlardan olabildiğince uzak bir hayat kurucam." dedi. Melek arkadaşının boynuna daha da sıkı sarıldı ."bugünde ağlanmaz ki sulu göz, kalk hadi bi çay may birşey içelim de gir sınava" diye çekistirdi Züleyha 'yı. Çaylarını içtiler Melek arkadaşının başaracağına olan inancıyla yolladı Züleyha'yı sınav binasına. Saatler geçti.Melek okul bahçesinde elindeki kitabını okuyordu. Züleyha 'nın sınavı bitmek üzereydi ki Züleyha göründü kapıda. "Nasıl geçti?" diye koştu Melek Züleyha 'ya. Çok iyi geçmişti aslında ama yinede insan emin olamıyordu ki. "İyi gibiydi.Elimden geleni yaptım. Hayırlısı artık" dedi. O gün Züleyha ile Melek Amasya 'nın altını üstüne getirdi. Yemek yediler, kral kaya mezarlarına tırmandılar ırmak kenarındaki kafelerden birinde kivi çayı içtiler, şehzade büstlerinde, Ferhat'la Şirin anıtlarında fotoğraf çekindiler. Dönüş saatine kadar çocuklar gibi eğlendiler. Meydandan Kara Ali'nin dolmuşuna binip köye dönme zamanı gelmişti. Sabahtan beridir peşlerinde dolaşan Mehmet'ten habersiz, yürüdüler meydana. Bütün gün kızların peşinde farkettirmemeye çalışarak dolaşmak pek bi Memetlik hareket değildi. Şimdiye kadar çoktan rahatsızlık verir Züleyha 'nın keyfinin içine ederdi ama babası "girsin sınava sanki her giren kazanıyo mu? Sende bi sakın dur. Yaz sonu kıyacağız nikahı" dedi diye gizli gizli peşinde dolandı durdu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD