13

697 Words
Züleyha Meleği aradığında Ali İhsan bey, Muhtar Ayhan, Mete ve Melek bir kaç saatliğine köye gitmek için otoparka doğru yürüyorlardı. Ali İhsan bey hem gelmişken annesinin ve can dostunun kabrini ziyaret etmek istemiş hem de Hüseyin ile Züleyha 'nın okuması ve bu saçma evlilik konusundan vazgeçmesi için konuşmak istemişti. Meleğin telefonu çalınca babasına Züleyha 'nın aradığını söylemesiyle hepsinin dikkati bu görüşmeye odaklandı. " Canım bizde İhsan amcalarla köye gidecektik. O zaman sende bizimle gel. Otoparkın oradayız." dedi. Kimse birşey soramadan Melek " Yengesi kalmak istemiş bugün. Züleyha ya da Memetle köye git dinlen demiş. Hiç gitmek istemiyor onla, ikimiz gidelim diye aradı. Bende bizimle gidebileceğini söyledim. Kusura bakmayın sormadım ama Züleyhayı da bekleyebilir miyiz?" " Keşke biz de düşünseydik kızım, kıza dinlen demeyi kaç gündür kız buralarda perişan oldu. Fatma'ya da şaşırdım. Demek içinin derinlerinde bir yerinde merhamet varmış. Bi haftadır bi kere gelmeyince yok sanmıştım" dedi Muhtar, niyetini iyiye yorarak. Ali İhsan bey "oğlum Züleyhayı al gel" diye yolladı Mete'yi. Memet çıkış kapısında geleceğinden emin bekliyordu Züleyhayı, o sırada Mete de geldi kapıya. Züleyha Memet'in koridorda olmadığını görünce denk gelmeden otoparka gitmek için hızla aşağı indi. Kapıdan çıkınca "Züleyha" diye Mete seslendi. Memet ve Züleyha aynı anda Mete'nin olduğu yöne döndüler.Memet çok değil daha bi kaç saat önce Züleyha 'nın yanında gördüğü adamın şimdi ona seslenmesiyle iyice delirdi. "Kimsin lan sen?" diye bağırarak yanına gitti. Züleyha "Memet abi, misafirimiz Mete, Ali İhsan amcanın oğlu. Ne yapıyorsun sen? " diyerek oda gitti ikisinin yanına. Mete kızla zorla evlenmek isteyen Memet e istemesede nezaket kuralı gereği elini uzattı. Memet in uzatılan eli sıkmaya hiç niyeti olmadığını anlayınca " kim olduğumu öğrendiğine göre sorunun cevabını aldın. Bende senin kim olduğunu az buçuk bildiğime göre sana iyi günler. Züleyha hazırsan otoparkta bekliyorlar gidelim." dedi Züleyhaya dönüp. Züleyha "hazırım gidelim" deyince Memet " gidemez sizinle ben götüreceğim git sen" dedi dişlerini sıkarak. "Misafirlerle gideceğim, insanları daha fazla bekletmeyeyim" diye otoparka doğru yürümeye başlamıştıki Memet yapıştı kolundan sıkarak " ben götürürüm dedim. gidemezsin başkasıyla anlamıyon mu?" Mete kızın kolunu sıktığını görünce bu herifin laftan anlayacağı yok dedi. Memetin arkasından Züleyha nın kolunu sıkan kolunu yakalayıp döndürdü kendine " Bana bak şerefsiz kırarım o kolunu kız sana bizimle geleceğini söyledi. benim ashabımı bozma. İnsan olan istemiyorum deyince anlar lan. Zaten bu kıza yaptıklarınız senin şuracıkta kemiklerini eline vermeme yetiyor. Defol git belanı başka yerde ara." diye kolunu bırakıp itiverdi yere. Züleyha olanları seyirci gibi izledi. Adam onun için Memet'in kolunu kıracaktı neredeyse. Dedesi öldüğünden beri belkide kimse onu böyle korumamıştı. O zaten bi şekilde koruyordu kendini ama yinede hoşuna da gitmedi değil. Hele Memeti bi çöp gibi yere atınca memnun oldu. Çoktan hak etmişti bunu, bi huzur rahat vermemişti. Mete Memeti itip Züleyha'ya gidelim diye eliyle yolu gösterince kızın kendi kendine tebessüm ettiğini gördü ve onunla birlikte arabaya doğru yürüdüler. Arabanın önünde bekleyenleri görünce yanlarına yaklaşmadan önce sessiz ve mahçup bir sesle "Teşekkür ederim. Az önce olanlardan kimseye bahsetmezseniz sevinirim. Pisliğin tekidir kendisi sizin de başınıza iş açıldı yok yere kusura bakmayın" dedi. Mete " Senin çekinmeni ve saklamanı gerektirecek bir şey yok, üstelik o benim başıma dert olamaz merak etme. yine de istemiyorsan söylemeyiz" dedi ve yürümeye devam edip kendilerini bekleyenlerin yanına vardılar. Melek "Züleyha iyiki aradın. Yoksa aklım kalacaktı sende. Babam gidip bir kaç saate döneceğiz deyince annemi göreyim diye gidiyordum bende" "Melek sende kaç gündür buralardasın canım sağol. Tabi ki gidecektin bak beraber gitmek varmış nasipte bende dönerim, daha gitmeden aklım burada duramam köyde. " diyerek sarıldı Meleğe. Bindiler arabaya, çıktılar yola. Hemen arkalarında Memet'in arabası tuttular köyün yolunu. Merkez köyü olduğundan yarım saatte vardılar Ak yazı köyüne. Arabada yarım saat Muhtar, köye yaptırdığı icraatleri anlattı durdu. Hiç bahsedilmedi hastane kapısında olanlardan. Mete'nin gözleri ile Züleyha' nın gözleri kesişti sık sık aynadan buda hiç kaçmadı tâbi hemen yanında oturan Melek'ten. Meleğin diğer yanında bulunan babası zaten yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmakla meşguldü o sıralarda. Köyün girişindeki çeşmenin yanından geçerken Muhtar "Mete oğlum şu çeşmenin yanında dur da Hasan'ın canı için bi su için. Rahmetlinin elinden her iş gelir idi. Bu çeşmeyi de son zamanlarında yaptıydı. Çok lezzetlidir suyu, kaynağı dağdan gelir." Mete arabayı çekti çeşmenin başına istemesede yine kaydı bakışları Züleyha ya gözlerinin yaşını kurulamaya, saklamaya çalışmakla meşguldü Züleyha o sırada.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD