Telefon görüşmesi bittikten sonra Ali İhsan Bey'in evinde bi telaş başladı. Ali İhsan "benim acil Amasya ya gitmem gerekiyor. Samsun yada Merzifona uçak bileti bakın çocuklar" dedi. Ayşin ve Mete anlamayarak baktılar babalarına çünkü babalarının hava yolunu 'tansiyonum yükseliyor' diyerek tercih etmediğine kaç kere şahit olmuşlardı. Ayşin "abi sende duydun mu uçak bileti dedi demi babam, yoksa ben mi yanlış anladım" Mete Ayşin e bakıp "sulandırma Ayşin, 2 kişilik bak bilete" dedi. Babasını yalnız gönderecek değil di.
Ali İhsan bey annesini çocuk yaşında kaybetmiştir. Babası yeniden evlenince başka kardeşleri de olmuş fakat üvey annesi küçük bir çocuk olmasına rağmen sürekli eziyet etmiştir. Babasının sürekli bu eziyete sessiz kalması ve ailevi sorunlardan dolayı 17 yaşında Amasya'dan ayrılmış, kendi bir yandan çalışıp bir yandan okumuş, okulun bitmesine daha bir yıl olmasına rağmen öğrenci işlerinde memur olan Ayşe hanım ile tanışıp evlenmiştir. O zamanlarda Ayşe hanım zaten yetiştirme yurdunda büyüyüp liseden sonra memur olmuş kimsesiz bir genç kızdır. İkisi iki arkadaşla sade bir nikâhla hayatlarını birleştirmiş. Aileleri hakkında ne eşiyle ne çocuklarıyla pek konuşamazlar. Evlilikle birlikte derslerine daha çok çalışmış Ali İhsan bey hatta o kadar çok çalışmış ki sonunda kaymakam olmuş. Okul ve sonraki dönemlerde Amasya 'dan bir tek Hasanla görüşmüştür. Hasan teyzesinin oğludur, fakat o köyde durduğu zamanlarda üvey kardeşlerinden daha çok onla kardeş gibidir İhsan bey. Amasya 'ya da en son on yıl önce Hasanla karısının cenazesinde günü birlik gitmiş gelmişti. Bi daha da o şehre adımını bile atmamış tır.
Mete Sonra da babasına " Baba ne oluyor? Sen bizim Amasya 'da kimimiz kimsemiz kalmadı demiştin" dedi.
İhsan bey cevap veremeden Ayşin"baba en yakın bilet İki gün sonra alayım mı? "
"O kadar bekleyemem arabayla çıkayım bu gece. Ayşem bi iki parça kıyafet koyalım senle" diye yukarı odaya yönelmiştir. Ayşe hanım kocasının ardından odaya çıkarken yıllarca kocasının ailesi hakkında pek çok şey öğrenmiş hatta evli olduğu ilk yıllarda ara ara kısa süreli Amasya ya kendiside eşiyle birlikte gitmiştir. Kuzeninin vefatından sonra toparlanması zor olmuştu. " Benim için Amasya defteri kapandı Ayşem" dedikten sonra da bir daha hiç gitmemişti. Şimdi eşini oraya bi başına asla gönderemezdi.
Ayşe hanımın kendine de eşya koyduğunu görünce "Ayşem teyzem rahatsızlanmış, durumu iyi değilmiş, bu zamana kadar Hasan hariç o köyden kimseyi görmek istemedim ama teyzem... onun bi suçu yoktu. Keşke kardeş dediğim adamın emanetlerini bari arayıp sorsaydım... Sen kal Ayşem ne olacak belli değil. Belki de alır gelirim teyzemi. Burda devam eder tedavisine."
Aşağı indiklerinde Mete'nin çoktan çantasının hazır olduğunu görünce Ayşe hanım kocasının yalnız gitmeyecek olmasına sevindi. Ne kadar gerek yok desede o kadar yol tek başına araç kullanmamak için oğluyla birlikte gitmeyi kabul etti İhsan bey.
Mete bütün gece kısa kısa molalar vererek Amasya ya gelmişti. İhsan bey yol boyunca ara ara uyumuş, bazende "oğlum ben kullanayım sende dinlen" desede babasına "kullanıyorum, yorulmadım baba" diyerek, ilk defa geldiği bu şehirde hastanenin yerini aramaya başladı.
Ali İhsan daha önce kendini arayan Muhtarı arayıp Amasya'da olduğunu haber verdi. Muhtar yıllardır gelmeyen adamın teyzesinin bir lafıyla hemen yola çıkıp gelmesine şaşırsada hastane bahçesinde karşılamak için beklediğini söyledi.Allahtan Hüseyin anasını hastaneye yattığı günden beri iki kere gelmişti. Birşey olursa Memet burada nasıl sa deyip köye dönmüştü. Memet serserisinin ninesi pek umrunda olmadığından kim bilir nerelerdeydi...