14

545 Words
Memet'in arabası hızla geçti onlar çeşmenin başında iken. Melek Züleyha 'ya yanaşıp "ninen de yok, bu manyağın ne edeceği belli olmaz. Seni yalnız bırakamam ben o evde. Misafirler de var, annem yemek hazırlamış gitme eve bize gidelim, sonra beraber gideriz. " Arkadaşının tedirginliğini anlıyordu, kendi de tedirgin olsa da Züleyha biran önce eve gidip duşunu almak yapılacak işlerini yapıp hastaneye geri dönmek istiyordu. Yetişebilirse misafirlerle yetişemezse de tortorla ama muhakkak dönecekti. "Melek ben geri döneceğim zaten, biran önce eve gidip işlerimi halledeyim, aklım ninemde kaldı. İçimde bi sıkıntı var. Keşke yengemin aklına uyup hiç gelmeseydim. " Toparlanıp yeniden bindiler arabaya. Mete'de farketmişti yanlarından geçen Memet'i. Çeşmeye inerken Züleyha 'nın bal rengi gözlerinin dolu dolu olması içini acıttı. O Memet'in Züleyha' ya bakışları ise hiç güven vermedi Mete'ye, öyle seviyor gibi değil de sanki psikopat gibiydi bakışları. Hastanenin kapısında yaşananlar da bu düşüncesini doğruluyordu. Koruma altına alınması gereken bir tabiat harikası gibi görünüyordu Züleyha gözüne iyice... Köyün içinden geçip, Züleyha'ların avlusuna girdi Mete babasının tarifi ile. Babasının köyüne ilk gelişiydi, babasının özlem ve biraz da kırgınlık ile etrafı seyrettiğini görüyordu. Hep beraber indiler arabadan. Züleyha eve davet etti. Ali İhsan bey önce Hüseyin ile görüşmek istediğini söyledi. Melek annesine yardım için eve geçti. Metede biraz etrafi dolanmak istedi. Muhtarla birlikte Ali İhsan bey aynı avlu içindeki Hüseyin'in kapısını çaldılar. Hüseyin'in evde olmadığını bahçeye gitmiş olabileceğini söyledi Memet. Ali İhsan bey oğlunu arayıp kabristana gideceğini gelip gelmeyeceğini sordu. Mete köyü dolaşacağını söyleyerek babasıyla gitmedi. Züleyha eve girip hızlı bir şekilde ortalığı temizledi. Ninesi ve kendi için temizlerden bi kaç parça kıyafet çantası ayarladı. Daha ne kadar hastanede kalacakları belli değildi. Geçen bir saatin ardından hemen banyoya girdi. Ali İhsan beyler dönüyoruz dediğinde hazır olmak için acele ediyordu. Memet camdan avludaki arabayı gördükçe küplere biniyor, sinirden evin içinde dört dönüyordu. Daha fazla beklemeden evden çıktı. Kocaman adımlarla ninesinin kapısına dayandı. Açmak için kapının kolunu çevirdi ama kapı açılmadı. Memet kapının açılmamasına iyice delirdi. Züleyha daha eve girerken çekmişti sürgüyü. Banyodan çıkmak üzereyken kapıyı duydu. Hemen kurulanıp apar topar giyindi. Kapının nerede ise kırılacak gibi vurulması ninesine birşey olmuş olabileceğini düşündürttü ve hemen kapıyı açtı. Kapı açılır açılmaz Memet Züleyha'yı itip içeri daldı. Züleyha sinirle "Ne yapıyorsun sen? çık dışarı çabuk. O nasıl kapı çalmak ya? " diye bağırdı. "Kimsin diye bile sormadın, beklediğin biri mi vardı da açtın kapıyı? Ne işler karıştırıyorsun sen o küçük aklınla? Hastane bahçelerinde o züppeyle fingirdediğini bilmiyor muyum sanıyorsun? Ne işi var o adamların bu köyde ve senin ne işin var o adamın arabasında ha söyle " derken kollarından tutup sarsıyordu Züleyhayı. "Sen ne dediğini sanıyorsun be! Abi dedim ben sana bi kez bile abiliğini görmedim. Bırak kollarımı onların da köyü burası ister gelir ister gelmez. Nasıl bi insansın sen düş artık yakamdan. İstemiyorum! Ne seninle evlenmek nede senin arabana binmek is-te-mi-yo-rum anla artık" " Demek istemiyorsun" derken gözü artık ne gündüz vakti olmasını nede hiçbir şeyi görmüyordu Memet'in. Züleyha 'nın kolunun tekini bırakıp saçını doladı eline. Züleyha bi yandan çırpınıp bir yandan ağlayarak bağırmaya başladı "Bırak ne yapıyorsun bırak Emmiii..." diye bağırdı. Mete köyü dolaştı, annesiyle ve ardından Sevda'yla telefonda görüştü. Sevda'nın arkadaşları ile dışarıda olduğunu söyleyince fazla uzatmak istemedi. Ne zaman döneceğini sorduğunda bi müddet daha kalmaları gerektiğini söyleyip kapattı. Telefonunun şarjı bitmek üzere olduğunu görünce şarja takmak için arabaya döndü.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD