Susarak devam ettiğimiz tüm kelimeler zehrini akıtarak ağırca hayatımızın ortasına dönüm noktası olarak düşüyordu. Bulunduğum yer beni üstlenmediğim bir duyguyla baş başa bırakıyor, tüm seslerin aksine boğazımı kelepçe gibi saran o yoğun duygular zindanında kendimi bomboş bırakılmış ve kullanma tarihi geçmiş yenilesi yiyecek gibi terk edilmiş ama geriye dönmek için heveslendirilmiş gibi hissediyordum. Çocuk olmak. Kız olmak. Genç kız olmak. Kadın olmak. Yaşlı olmak. Ölmek. Her şeyin bir oluş sırası vardı hayat boyunca. Önce doğarsın ve sonra gelişerek ölümü kabullenirsin, ya da kabullenmezsin bilmiyorum ama sonunda ölürsün işte. Eğer güzel duygularım bir bulutsa ve bulutun akıtacağı güzel damlalar kötülüklerden sakındığımsa ben seni toprağa bağışlamaktan korkarım, çünkü biliyorum ki t

