Her günün bir yarını vardı bu günlerin tıpkı önceki geçmiş günleri olduğu gibi. Kirpiklerim kapandığı yerden, pencereye vuran artmış yağmur damlalarıyla beraber kalktı. Yorgunluktan sağ omzuma eğdiğim boynumu elimle sıvazlayarak biraz da sızlanırcasına kaldırdım. Ekranın ışığını biraz kısmıştım ama yine de gözlerim alıyordu. Işıl'ın bana gönderdiği kolinin içinden çıkan gözlüğü gözlerime taktım. Yuvarlağa yakın gümüş renginde ince çerçeveli hoş bir gözlüktü. Kolinin içinde bulduğum sayısız belgeler vardı. Sırtımı sandalyeye yaslarken bakışlarım son saatlerde olduğu gibi yeniden bıkkınlıkla bilgisayarın ekranında gezindi, bulamamış olan yoksunlukla huzursuz bir nefes saldım. Babamın geçirdiği ufak çaplı trafik kazasından sonra, hissettiğim kaybetme hissiyle kendimi boşluğun tam ortasına

