Elindeki dosyalarla yanımdan uzaklaşırken o kadar sinirliydim ki nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum. Aziz’in dediği her şeyi kelimesi kelimesine duymuştum. Lal’de onu geri çevirmişti. Bunda sorun yoktu aslında ama Aziz’in böylesine güçlü duyguları varken sinir olmamak elde değildi. Lal’in önünde dikildim. Bilgisayarından gözlerini kaldırarak başını ne var dercesine salladı.
“Göreve başlamadan önceki gece ne oldu?” Lal gözlerini devirerek işine geri döndü. “Sana soruyorum Lal!” Sesim yüksek falan değildi. O kadar sakin çıkıyordu ki ben bile şaşırmıştım. Suçluluk psikolojisiyle mi yoksa gerçekten benden nefret ettiği için mi bilmiyorum, bilgisayarının ekranını kapatarak başını dikleştirdi ve,
“Sana ne Eflal?” dedi. Burnumdan alaylı bir tını çıktı. Tek kaşım havaya kalkıp indi. Gülümse
