Şüpheyle etrafıma bakındım. Yolda giden arabalar dışında kaldırımda tek tük insanlar vardı. Bir anne ve kızı, bir de yaşlı bir amca. Benimle konuşan kişi 60 yaşında değilse ki umarım değildir o olamazdı. Kulağımdaki müziği duyacak kadar yakınımdaydı ve ben fark etmemiştim. Ne diye başımı kaldırıp otobüse bakmıyordum ki?
Kaşlarımı çatarak cevap yazdım.
Irmak: Dinlediğim şarkıyı duyacak kadar yakınımdasın ve ben seni göremiyorum! Çıldıracağım kimsin sen?!
Sinirli adımlarla dershaneden içeri girdim. İkinci katta bulunan sınıfıma çıktım. Sınıf 14 tane tekli sıradan oluşuyordu. Her zamanki yerime, en arka cam köşesine geçtim. Erken geldiğim için dersin başlamasına 10 dakika vardı. Gelen kişi sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyordu.
Sınıfı mesaj sesi doldurduğunda hepsinin gözü bana dönmüştü. Onlara aldırmadan telefonu sessize aldım ve gelen mesaja tıkladım.
Kimliksiz: Bakmasını bilmiyorsun...Söz birgün sana kim olduğumu söyleyeceğim ama şimdi bunu irdeleme. Lütfen.
Waow lütfen diyen bir erkek...Bundan ne zarar gelebilirdi ki?
Sıkıntıyla ofladım.
Irmak: Peki.
Kimliksiz: Huh sandığımdan kolay oldu :)
Irmak: Engel? Engel.
Blöf yapıyordum. Bir yanlışını görene kadar engellemeyecektim. Şimdilik!
Kimliksiz: Şaka? Şaka.
Cevap vermedim. Görüldü atıp önüme döndüm. O sırada hoca sınıfa girmiş hepimize selam vermişti.
Ah nasılda beyin yakan bir geometri dersi beni bekliyordu.
Hocanın konuştuğu bana anlamsız gelen bir kaç cümleden sonra kollarımı masaya yaslayarak kafamı üstüne koydum.
Tam gözlerimi yummuştumki kolumun altında titreyen telefonum yüzünden yeniden açtım. Cidden mi?!
Kimliksiz: Görüldü atan bir Mika. Çık çık çık çok ayıp!
Irmak: Kime göre?
Kimliksiz: Bana göre.
Irmak: Umurumda değil. Uyuyacağım sus.
Kimliksiz: Uyuma dersini dinle.
Derste olduğumu bilmesine nedense şaşırmamıştım. Hakkımda baya bir bilgiye sahip gibi duruyordu. Hatta...Belki de dershaneden biriydi?
Irmak: Emredersin!
Kimliksiz: Yok canım ne emretmesi?
Irmak: Dersi dinleyeceğim sus.
Kimliksiz: Konuştuğumu nereden biliyorsun?
Irmak: Yazma!
Kimliksiz: Ben yazmasam ellerim yazıyor.
Irmak: Hadi ya ben ayakların yazıyor sanmıştım(!)
Kimliksiz: O olmasa da benim de kendime göre yeteneklerim var tabi?
Irmak: Yetenekliyim diyerek gözüme girmeye mi çalışıyorsun?
Kimliksiz: Hayır olanı söylüyorum.
Irmak: İyi. İşe yaramıyor zaten.
Kimliksiz: Tüh boşa gitti o kadar gitar dersi desene.
Irmak: Gitar mı çalıyorsun?
Kimliksiz: Evet hem çalıyorum hem söylüyorum bak böylesi herkese nasip olmaz ;)
Irmak: Kaç yaşındasın sen? 15 falan mı?
Kimliksiz: Yaşımı bu kadar merak ediyorsan söyleyeyim, 20 yaşındayım.
Ne yani benden 2 yaş büyük müydü? Nedense benimle aynı yaşta olduğunu düşünmüştüm. O zaman dershaneden biri değildi.
Irmak: Size abi diyebilir miyim?
Kimliksiz: Sevdiğim kız bana abi deyinceee
Irmak: Sevdiğim kız?
Kimliksiz: Upss! Bunu söylemeyecektim. Her neyse bu mesajı görmemiş gibi davran tamam mı?
Irmak: Daha fazla saçmalamana dayanamayacağım.
Telefonu kapatıp cebime attım ve uyumak için gözlerimi yumdum.
?
Saat 14:00 olduğunda çantamı omzuma attığım gibi sınıftan çıktım. Derslerin yarısını uyuyarak yarısını dinleyerek geçirmiştim. Şimdi eve gidip şekerleme yapma zamanıydı.
Durağa gelip kulaklığı kulağıma taktığımda telefonun hala kapalı olduğu geldi aklıma. Hiç açmak istemiyordum ama müzik dinleme istediğim daha ağır basıyordu.
Telefonu açıp gelen otobüse bindim. Akbilimi okutup öndeki boş yere oturdum.
Telefon açılır açılmaz üst üste titremişti. Gene ne saçmaladı acaba diye düşünerek mesjalara girdim.
Kimliksiz: Dayan yüreğim dayaan dayaan yarına inaan
Kimliksiz: Mika?
Kimliksiz: Ne demek tek tik?
Kimliksiz: Ah yüreğimi dağladın şuan ne yapacağım ben sensiz?
Kimliksiz: Sıkılırım bak.
Kimliksiz: Sıkılıyorum ama.
Kimliksiz: Yakışıklıları sıkmayın kuralını duymadın mı sen hiç?
Kimliksiz: Şuan sıkılıyorum ve gayet yakışıklı bir beyefendiyim ;)
Kimliksiz: Yani bence öyleyim. Görsen sende öyle derdin. Valla bak.
Kimliksiz: Neyse konu sen olunca yemin etmemek lazım. Allah'ım valla mı geri alabilir miyim? Teşekkürler...
Kimliksiz: Sensizlik bana yaramıyor görüyorsun değil mi?
Kimliksiz: Bence artık mesajlarım sana iletilmeli.
Kimliksiz: Hala mı? Peki.
Kimliksiz: Beklerim ben. Hep bekledim zaten ben seni...