Pişkin sırıtan yüzü, adeta alay eden gözleri ve itici üslubuyla daha şimdiden nefret ettim. Ya da Fırat’ın arkadaşı çıkması ve yatmış olmamız gerçeği bir araya gelince ön yargılı yaklaşıyorum. Umurumda değil.
“Hadi ya. Nare seni hiç görmediğini söylemişti daha az önce.”
“Ha, iş yerinden değil bizim tanışıklığımız-“
“Daha önce dışarıda bir önemsiz bir olay yaşadık. On beş dakikalık bir münasebetimiz oldu.” Kahkahasını duymak istemezdim ama çok güzel gülüyor şerefsiz.
“Tabi. Bana saatler gibi gelen bir on beş dakika.” O günü, yanlış kişiyle yattığımı öğrendiğimde hissettiklerimi hatırlamak istemiyordum. Daha hala atlatamamıştım ve bu bende iz bırakacaktı.
“Ben hatırlamıyorum bile.”
“Belli.” Fırat’ın anlamayan bakışları aramızda geziyordu.
“Her neyse. Siz biraz kaynatın o halde. Be
