Balık deyince şık bir restoranda boğaz manzaralı bir yemek canlanmıştı zihnimde. En azından meyhaneye gelmeyi beklemiyordum. Kalçamın altında biten elbisem pek ortama uymuyordu sanki. Üstelik yakası da hayli cüretkar bir şekilde açıktı. Neyse bir şal alırım omzuma. Karşılıklı oturduğumuzda göğüslerime bakmamak için sarf ettiği çabayı taktir ettim. Mezeler, balıklar derken bir büyük açtırdı. Kıyıyorsun paraya. Rakıma su istemediğimde şaşırdı. Aslında sarhoş olmak istemiyordum. Sapıtma ihtimalim çok yüksekti. Üstelik bir haftada üçüncü farklı seferime çıkmak da iğrenç olurdu. Muhabbeti güzeldi cidden. İki aydır konuştuğumuz adamdan farkı yoktu. Sesinde merhametli bir tını vardı. Konuşurken gözlerimin içine bakıyor, kelimelerimin bitmesini bekliyordu. Üslubundaki güzellik bir yana diksiyo

