“Dilşah, kızım ne oluyor?” “Bir şey yok Dila abla. Babama bakın siz.” “Kızım baban heyecanlanmış ne oldu?” “Abla bana bir şey sorma. Sadece…” “Sadece kızım?” “Geri dönmem lazım.” “Nereye? Almanya’ya mı?” “Yok öyle değil. Onların konağına geri dönmem gerekiyor.” Karşımda gözleri büyüyen kadın ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. “Dilşah, kızım ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?” “Duyuyor abla. Merak etme her şeyi kabullenip tamamen dönmüyorum. Sadece bir süreliğine.” “O ne demek kızım? Nasıl bir süreliğine? Orası şeytan yuvası gibi resmen ne dediler ne yaptılar sen bunu der oldun? Hani hemen ayrılacaktın?” Kolundan tuttum ve odalardan birine çektim. Kapıyı kapadığımda ona bildiklerimi ve öğrenmem gereken şeyleri anlattım. Her cümlemin sonunda “Olmaz kızım harcarlar seni ora

