Hemen pantolonumu düğmeleyip fermuarımı çektim.
"Basıldık, ne yapacağız." dedim, Giray şuh bir kahkaha attı. Geri çekilip onda pantolonunu düğümledi. Ellerimi yüzüme koydum, utancımdan yüzüm alev gibi yanıyordu. Fikret bey neden her yerden çıkıyordu ki.
"Merak etme basılmadık, peder bey aşağıda." dağılmış saçlarını parmaklarıyla geri doğru taradı. "Hadi gidelim." kapıyı açtı, şu ana nasıl bir halde olduğumu bile bilmiyordum. Kapıdan çıkıp hızla aşağı kata indim. Fikret bey amca cam kenarında bir masada oturuyordu. Dudaklarımı ağzımın içine çekip emdim, hâlâ Giray'ın tadı vardı.
Fikret beyin oturduğu masaya doğru ilerledim. Arkamı dönüp baktığımda Giray merdivenlerin başında bir çocukla konuşuyordu.
Masaya gelip Fikret beyin karşısında oturdum, Fikret beyin dışarda olan bakışları bana döndü. Az önce oğluyla seviştiğimi anlayacak diye ödüm kopuyordu.
"Merhaba Fikret bey amca." bakışlarımı kaçırdım, bir lavaboya uğrayıp öyle gelseydim, adamın karşısına. Koşarak hemencecik gelmiştim. Sanki ne acelem varsa.
"Merhaba kızım. Giray geldi mi? Yoksa sen onu mu bekliyorsun?" sesi dün yüzünden kısık çıkıyordu, biz gittikten sonra baya bir bağırmış olmalı. Aslında çok şeker tonton birine benzese de bir o kadar da sinirliydi.
"Biz yukarıda oturuyorduk." aslında sevişiyorduk, sert olan yüz ifadesi biraz yumuşamıştı.
Yanımdaki sandalye geri doğru çekilince başımı çevirdim. Giray yanıma oturdu, babasının önündeki meyve suyunu alıp bir dikişte bitirdi.
"Biraz içim yanmış. Peder bey siz neden geldiniz? Dün gece başbaşa konuşun demiştin." yanma kelimesini bariz bir şekilde bana söylüyordu. Allah'tan Fikret bey anlamamıştı.
"Bir akıllanamadın, eşek sıpası." gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Baba ayıp oluyor ama." Fikret Bey amca bana bakıp gülümsedi.
"Bana ayıp olmuyor mu? Peder bey ne? Baba diyeceksin, sen küçükken öğretmiştik aslında." boğazını temizledi. "Konuştunuz mu? Valla ben sizin anlaşmanızı çok isterim. Eğer olmaz derseniz de karışmam."
"Sen gelmeseydin gayet güzel konuşuyorduk, sevgili babam." diye cevap verdi, Giray. Aslında konuşmuyorduk, baya işi ilerletmiştik az daha gelmese beni hamile bile bırakabilirdi. Ben ne edepsiz olmuştum, öyle.
"Eee ne diyorsunuz?" Giray'a baktım, aslında onu yakından tanımak istiyordum, fakat bir yanım çekingen kalıyordu.
"Ben birbirimiz için uygun olduğumuzu düşünüyorum. Mayda ile çok iyi anlaştık." Giray bana baktı, şu an benden bir cevap bekliyorlardı.
"Anlaşılan o ki Mayda kızımı ikna edememişsin." dedi, Fikret bey amca.
Fikret bey amca sonunda bizi bırakmıştı. Önemli olan oğlundan alacağı cevaptı. Olumlu cevabını alınca baya bir sevinmişti.
Giray'ın ısrarı sonucu arabasına binmiştim. Beni halamın evine bırakacağını düşünüyordum, fakat sanırım yanılıyordum.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum. Giray gözlerini yoldan ayırıp bana baktı, göz kırpıp önüne döndü.
"Seni eve bırakmayı hiç istemiyorum. Sen eve gitmek istersen..." hem bana bakıyor, hem de yola bakıyordu.
"Bence ben eve gitsem daha iyi olur." yüzü düştü. "O zaman neden kafeden çıktık. Nereye gideceğiz, hem hâlâ ben sorularımın cevabını tam olarak alamadım."
Elini bacağımın üzerine koydu, bedenim ürperdi. Avuçlarının içinde alev topu vardı, sanki.
"Bundan sonra her şeyi konuşacağız." elini yavaş yavaş kadınlığımın üzerine doğru hareket ettirdi. Dudaklarımı dişlerimin arasına aldım. "Bundan sonra seni bırakacağımı hiç sanmıyorum." Parmaklarımı kadınlığıma bastırdı.
"Ohh!" bedenimin çok çabuk tepki veriyordu. Kadınlığım karıncalanıyor, ateş gibi yanıyordu. Bacaklarımı birbirine bastırdım.
Giray arabayı kenara çekip bana doğru döndü. Elini bacaklarım arasından çekti, koltuğunu geri doğru ittirdi. Bir elini bacağıma bir elini omzuma koyup beni kucağına çekti. Sırtımı direksiyona yasladı, tam aletinin üzerine oturmuştum.
"Ne yapıyorsun?" hızla etrafa baktım. Boynumdan tutup beni kendine çekti, alnını alnıma yasladı.
"Merak etme, kimse bizi göremez, Mayda. Sen benden kork, sana yapmak isteyeceklerimden. Kendime engel olamıyorum." kendimi ileri geri ittirdim. Aleti gittikçe büyüyordu, aslında onun benden korkması gerekiyordu. İçimdeki azgın kızı uyandırmıştı, aklımdan öyle arsız düşünceler geçiyordu ki. Bunları duysa zevk mi alırdı yoksa korkar mıydı?
"Ne yapmak istediğini duymak isterim." benim düşündüklerim kadar var mıydı merak ediyordum.
"Ahh Mayda! Sen sandığım kadar masum değil misin yoksa?" dudaklarını küçük bir öpücük kondurdum.
"İçimdeki cinsel isteği sen uyandırdı, Giray. Sen bana dokunmasaydın böyle olmazdı, belki de." dudakları iki yana kıvrıldı. Eli pantolomun düğmesine gitti.
"İçine attığım ateşi söndürmek isterim. Benim için hazır hale gelmiş kadınlığını görmek bile beni tahrik edecektir. Benim ol, Mayda. Ben de senin olayım. Daha fazla sana dokunmadan duramayacağım..."
Bazen hiç ummadığımız kişiler hiç beklemediğimiz zamandan karşımıza çıkarlar. Giray da hiç ummadığım zamanda karşıma çıktı. İlk görüşte ona aşık mı olmuştum yoksa cinsel uyarılar yüzünden mi böyle oluyordu bilmiyorum. Ama bana ait olmasını deli gibi istiyordum.
Dudakları dudaklarımı talan ediyordu, dilini ağzımdan içeri soktu. Dilini dilime dolamak ister gibi sürtüyor, dudaklarımı dişleri arasına alıp ısırdı. Bir insanın dudaklarının tadı bu kadar güzel olabilir miydi?
Geri çekildim, dudaklarımı ağzımın içine alıp emdim.
"Çok tehlikelisin, Mayda." sanki ismimi söylemek hoşuna gidiyordu. Dilimi dudakları üzerine sürdüm, elini göğsümün üzerine koyup sikti. Başımı geri doğru yasladım. Aletinin üzerinde gitgel yaptım. Ağzından hırıltılı bir inleme kaçtı. Kendini çok zor tutuyor gibiydi. Bıraksam bana arabanın içinde aklından geçen her şeyi yapardı.
"Bana oyun oynayan sensin. Hastanede yaptıkların." hâlâ bilerek yaptığını düşünüyordum.
"Son dokunuşum bilerekti, çünkü o an anladım, Mayda olduğunu." elini t-shirtümü içine soktu, soğuk eli bedenime değince irkildim.
"Ya test sonuçları?" sütyenimin arasından gögüslerime dokundu. Kendimi Giray'a daha fazla bastırdım.
"Sana kendi yöntemlerimle daha iyi bir test sonucu yapabilirim." başımı sorarcasına salladım. Göğsümü avuçları arasına alıp sıktı
"Ahh!" gögüslerimi sıkıyordu ve benim çok hoşuma gidiyordu. Oysa acıması gerekmez miydi?
"Rahim testi için dudaklarımın vajina bölgesinden olması gerekiyor. Eğer tadına bakarsam nasıl bir durumda olduğunu anlayabilirim. Yumurtalıkların içinde aletimin içinde olması gerekiyor hatta tohumlarımın. Ertesi gün test sonucu ortaya çıkar zaten." pis pis sırıtıyordu, ama dedikleri bile hoşuma gidiyordu.
"Denemek zararlı mı doktor bey?" yaklaşıp dudaklarımı öptü.
"Asla! Hem doğal hem de en sağlıklısı. Sadece sana özel yaparım. Senin için. Zevk alacaksın, altımda inim inim inleyeceksin." kulağıma doğru yaklaştı. Kulak mememi dudakları arasına alıp dişledi. Nefesi şah damarıma vurup geçiyordu. Göğsümdeki elini yavaşça çekti.
"Seks oyuncağın gibi mi?" beni bu kadar istemesinin sebebi benimle birlikte olmaktı. Ya da ona çok önyargılı davranıyordum. Kalçalarımı tutup sıktı, bedenimde her yerimi kontrol ediyordu.
"Karım gibi, seninle evlenmek istiyorum, Mayda."