Efnan yüzleşmeden sonra konağın taş avlusunda sabaha kadar oturdu.Gözlerini kapattığında Boran ın sesizliği yankılanıyordu kulaklarında.Ona bakan ama hiç bir şey söylemeyen gözleri. Kalbindeki yükü açmaktan korkan adam…. Sabah güneşi doğduğunda, Boran geldi. Efnan ın yanına oturdu.bu defa kaçmıyordu . Gözlerimde kararlılık vardı . Konuşacaktı. “ Efnan “ dedi boğuk , kararlı bir sesle. Artık sustuğum her gün senden af dileyeceğim. Bu gün sana olan sevdamı değil , içimde sakladığım en karanlık yarayı da göstereceğim .” Efnan başını çevirdi. Hazırdı. Dinlemeye , anlamaya aynı zamanda sorgulamaya hazırdı. Boran gözlerini uzaklara dikti. Sesi ağırlaştı. “Ben yirmi iki yaşındayken ,burada bir nişana zorlandım. Babamın kardeşinin kızıydı.- Sıla. Küçüklüğümüzde oyun oyardık.Ama büyüdük

