Güneş, Mardin’in taş avlularında usulca yükselirken, Altaylı Konağı’nın büyük demir kapısından içeri giren siyah Range Rover’ın motor sesi, ev halkının kulaklarında bir tanıdıklık uyandırdı. Arabanın yavaşça avluda durmasıyla birlikte içerideki kadınların fısıltıları da yükselmeye başladı. “Baran geliyor… İzmir’den dönmüş…” Kezban Ana, elindeki tespihi sıktı. Gözleri pencereden arabaya kayarken dudaklarının kenarı belli belirsiz titredi. “Bakalım bu sefer hangi yüreği burkmuş da dönmüş?” dedi kendi kendine, ama sesi o kadar belirgindi ki, hemen karşısındaki halası Nuriye duymamak mümkün değildi. Baran arabadan indiğinde, her zamanki gibi sakin ama mağrur adımlarıyla yürüyordu. Beyaz gömleği ve lacivert pantolonu, üzerine hafif serinliği taşıyan sabah rüzgarında uçuşurken, yüzündeki hafi

