Altaylı Holding’in toplantı salonu yine yoğun bir gündeme sahne oluyordu.
Berivan, masasının başında, gözlüklerini takmış, sunum dosyalarını hazırlıyordu.
Bugün Baran’la birebir proje görüşmesi vardı. Herkesin çekindiği o sert bakışlı adam, Berivan için sadece bir “rakipti”—hem de laf yarışında.
Baran odaya girdiğinde Berivan, gözlüğünü çıkardı ve dosyayı kapattı:
“Toplantıya hazırım. Ama önce… ben kazanacağım.”
Baran koltuğa otururken kavisli bir gülümsemeyle sordu:
“Ne kazandığımızı bile konuşmadık. Belki ikimiz de kaybederiz?”
Berivan başını iki yana salladı:
“Ben kaybetmem Baran. En fazla oyunu değiştiririm.”
Baran eğildi, gözlerini onun gözlerine kilitledi:
“Seninle tartışmak, satranç oynamak gibi.
Hamle yaparken bile şaşırıyorum. Nereye oynadığını tahmin edemiyorum.”
Beri
