Kapının bir anda açılmasıyla sola döndüm. Bana bakmadan odaya giren Mustafa elindeki ceketi yatağa fırlattı kapıyı çarparak kapatırken. Ardından tam göremesem de sinirli olduğuna yemin edebileceğim bakışlarını yüzüme kaldırdı. Gözlerini pijamalarımda gezdirdi; "Sen hayırdır ya.? Sütünü de içtin mi bari?!" dedi sesindeki celâli gizlemeden. Cevap vermedim. Benim cevap vermediğimi görünce bana doğru, tok sesli ama aheste adımlarıyla geldi. "Tabi çocuk oyuncağı ya evlilik, ya da bir hediye... Buraya kadarki kısmını düşündün değil mi?!" dedi imayla başını sallarken kinayeli ses tonuyla. "Sabaha kadar seni bekleyecek halim yoktu!" dedim tok çıkan sesimle. "Nerede görülmüş düğün gecesi gelinin kendisinin gelinliğini çıkardığı?!" dedi hiddetle. Onun hiddetine karşılık hiddetli bi

