18- Anı

1049 Words

Narin, Boran’ın yere serdiği mor örtüye bakarken gözlerini kısıp şüpheyle başını yana eğdi. “Yine mi?” diye sordu, kaşlarını hafifçe kaldırarak. Boran önce anlamaz gibi baktı, sonra Narin’in ne ima ettiğini fark edince kahkahalarla güldü. “Yok be kadın! Azıcık dinlenelim dedik, hemen aklın başka yerlere gidiyor,” dedi, göz kırparak. Narin utanıp kollarını göğsünde kavuşturdu. “Benim aklım gitmiyor, senin niyetin belli,” diye homurdandı. Boran, eğilip örtünün üzerine yayıldı ve başını geriye yaslayarak gökyüzüne baktı. “Gel otur. Sana biraz buralardan, çocukluğumdan bahsedeceğim,” dedi, elini uzatarak. Narin tereddüt etse de sonunda Boran’ın yanına oturdu. Hafif esen rüzgâr saçlarını uçururken, gözlerini etrafa gezdirdi. Tepeden bakınca uzayıp giden pamuk tarlaları, taş yollar, ahşap e

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD