Güneş, Mirza’nın yüzündeki öfkeyi gördüğü an bir çocuğun azarlanmayı beklediği o savunmasız haline büründü. Bedenini içe çekti, ellerini refleksle göğüslerine götürerek elbisenin dekoltesini kapatmaya çalıştı. Yüzü hızla kızardı, dudakları titremeye başladı. Neredeyse görünmez olmaya çalışıyormuş gibi başını önüne eğdi. “Ben istemedim,” dedi kısık ama titreyen bir sesle. Sesi, hissettiği utancı ve korkuyu açıkça yansıtıyordu. “Bunun açık olduğunu söylemiştim ama… Zöhre Hanım giymem için ısrar etti.” Gözyaşları kirpiklerine dolmaya başlamıştı, ama her ne pahasına olursa olsun ağlamamak için kendini tutuyordu. Mirza, içindeki öfkeyi kontrol etmeye çalışırken çenesini sıkıp derin bir nefes aldı. Kravatını gevşetti, bir eliyle boynunu sağa sola esnetti. Duygularını dizginlemek için kendine te

