Güneş aynanın karşısında saçlarını şekillendirirken saate baktı. Mirza’nın döneceğini söylemesinin üzerinden yarım saatten fazla bir zaman geçmişti. Her an gelebileceğini düşündüğünden şifonyerin üzerindeki alyansını takıp çantasını alarak odadan çıktı. Konağın salonuna gittiğinde Reşit Ağa haberleri izliyordu. Güneş’i gören adam “Hayırdır kızım, bir yere mi gideceksiniz” dedi. Güneş Amedlere yemeğe davetli olduklarını anlattı. “Mirza’nın bir saatlik işi varmış. Onu bekliyorum” diyerek koltuğa oturdu. Reşit Ağa televizyonun sesini kısıp genç kadına döndü. “Ev işini ne yaptınız” diye sordu. “Hala bakıyoruz. Kafamıza göre bir yer henüz bulamadık” Reşit “Geç olsun, güç olmasın” dedi. “Nasıl olsa yaşayacak bir eviniz var. Bu işler aceleye gelmez” Güneş kendilerinin de aynı düşüncede old

