Güneş kendini tatlı bir rüyanın içinde hissederken Mirza diğer elinde, arkasında sakladığı minik çiçek buketini çıkarttı. “Çiçeksiz gelin olmaz” dedi. Güneş’in gözyaşları, bu sözlerle iyice yanaklarına süzülünce Mirza “Sakın ağlayayım deme. Bugün bizim düğünümüz var” dedi. “Gelinimin gözünde tek damla yaş görmek istemiyorum” Güneş gülümsemeye çalıştı. “Tamam” dedi. Çiçek buketini alıp sessizce Mirza’nın eline biraz daha sıkı sarıldı. O anın büyüsünü bozmak istemedi. “Sende çok yakışıklı görünüyorsun. Damatlık çok yakışmış” dedi ve yeni tıraş olmuş bebeksi tenine öpücük bıraktı. Mirza, Güneş’in elini bırakmadan, teşekkür etti. “Hazırsan seni yukarı çıkarmak istiyorum,” dedi. Güneş merak etse bile yukarıda ne olduğunu, nereye gittiklerini sormadı. Hafifçe başını salladı ve birlikte el ele

